Bir Grup Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Öğrenci ve Mezunlarının Açıköğretim Sosyal Hizmet Öğretimi Üzerine Görüşleri
MİNİARAŞTIRMA
Prof. Dr. İlhan TOMANBAY
İstinye Üniversitesi
Sosyal Hizmet Bölümü
İÇİNDEKİLER
- Giriş
- Bir Grup Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Öğrencisinin Açıköğretim Sosyal Hizmet Öğretimi Üzerine Görüşleri
- Değerlendirme
- Bir Grup Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Mezununun Açıköğretim Sosyal Hizmet Öğretimi Üzerine Görüşleri
- Genel Sonuç
Ek
- Giriş
Bu küçük nitel araştırma son günlerde sosyal hizmet camiasında üzerinde çok konuşulan ve belirli bir çevre tarafından düzenlenen açık öğretim sosyal hizmet bölümleri kapatılsın çalışmaları üzerine konuyu kamuoyuna taşımak, konunun her boyutunu görebilmek, bilimsel açıdan konuyu her boyutuyla ele almak ve değerlendirmek amacıyla SOSYAL HİZMET MAGAZİN adlı edergide Aralık 2021 (Sayı 14) Sayısının ana konusu olan Açık Sosyal Hizmet Öğretimi konusu çerçevesinde kısa sürede (2-3 haftalık) ve dar bir çevrede yapılmıştır ve o özel sayı için hazırlanmış bir rapordur.
İtiraf edelim ki konuyla ilgili birkaç yazıyla bu dergiyi çıkarmayı düşünürken Atatürk Üniversitesi AÖF Sosyal Hizmet Bölümünden yeni mezun bir öğrencimiz bu konuda hızlı bir araştırma yapalım önerisi getirdi. Zaman kısaydı, elektronik sorukağıdı yöntemiyle olacaktı ve dergi için sınırlı da olsa yetiştirilecekti. Derhal soruları çıkarıp kendisine yolladık. Çevresine, bizler sınırlı olan AÖ çevremize derken 10 günlük süre içinde ortalama 70 geridönüş geldi ve onları değerlendirmeye çalıştık.
Araştırma sorularının e-dağıtımı tamamiyle rassaldır ve birkaç AÖ öğrencisinin öğrenci ya da mezun ulaşabildikleri kendi çevreleriyle sınırlıdır. Öğrencilerin anket sorularını 24 Kasım 2021, mezunların anket sorularını 29 Kasım 2021 günü rastgele, kendilerinden yardım rica ettiğim üç eski – bir uz-dersle sınırlı – öğrencim AÖ mezunu meslektaşıma yolladım. Onların kaçar kişiye e yolla ulaştırdıklarını bilemiyorum; sormadım. Ancak onların yolladığı arkadaşları da başkalarına yollamış olabilirler. Ben de geridönüşleri 10 12 2021 akşamüzeri saat 18:28’de internetten çekerek bu raporu yazmaya başladım.
Kuşkusuz bu mini araştırma genelleştirilemez ve genel durum üzerine fikir vermez. Ancak ulaşılabilen bu dar çevrenin görüşlerini almak da Türkiye’de ilk olan birşeydir diyerek üzerinde çalıştım. Gerçekten beklediğimiz görüşler biraz daha ayrıntılanarak geldi; iyi de oldu. En azından sınırlı da olsa AÖ’lülerle görüşlerini sorduk, görüşlerini aldık. Sorduğumuz soruların herbiri tek tek metin içinde yeraldığı için ayrıca soruları ek olarak raporun sonuna koymadım. Verilen açıkuçlu yanıtların tamamı ektedir.
Kısa sürede öğrenci sorularına 47 öğrenci, mezunlarla ilgili sorulara 75 mezun geri dönüş yapmış, anketi doldurmuştur. Bu sayının sadece alınan yanıtlarla sınırlı değerlendirme yapılacak bir araştırma olduğu katılımcı sayısının küçüklüğünde bakarak açıktır. Ancak bu küçük örneklem de aslında evrensel AÖ kurallarının ipuçlarını vermişlerdir. Bunlar yukarda dile getirilmiş ve evrensel ilke ve kurallar oldukları belirtilmiştir.
- Bir Grup Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Öğrencisinin Açıköğretim Sosyal Hizmet Öğretimi Üzerine Görüşleri
Elbette biraz geç kaldık. Ama bir iki hafta önce hazırlayıp ilettiğimiz, ama geniş bir çevreye de iletemediğimiz bir elektronik anketle açıköğretim öğrenci ve mezunlarına birkaç soru sorduk. Araştırma konumuz şuydu: “Açıköğretim Fakültesi Öğrencilerinin Görüşleri”. Dokuz soru sorduk.
- “Cinsiyetiniz nedir?
- “Kaçıncı sınıfsınız?
- “Ailenizin aylık ekonomik geliri ne kadardır?
- “Açıköğretim sistemini genel olarak nasıl görüyorsunuz?
- “Türkiye’de açıköğretimde sosyal hizmet eğitimi hakkındaki görüşleriniz nedir?
- “Açıköğretimde aldığınız eğitimin kalitesini değerlendiriniz.
- “Açık kalplilikle açıköğretimde gördüğünüz yanlışları, hataları, eksiklikleri kısaca yazınız.
- “Açıköğretimin en beğendiğiniz yönünü yazınız.
- “Açıköğretimin en beğenmediğiniz yönünü yazınız.”
Anketimizin başına, sadece sosyal hizmet öğrencilerimizi düşündüğümüz için Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğrencilerinin Görüşleri diye yazmamız gerekiyordu. Eksik yazmışız, olmaz, ama sadece onlara soruldu.
Bu sorulara bir haftada gelen yanıtlama sayısı 47’dir. Araştırmamıza 38 kadın (%82,6), 8 (%17,4) erkek katılmıştır. Dolayısıyla ortaya çıkan yanıtların kadın öğrencilerimiz ağırlıklı olduğunu söylemeliyiz.
40 öğrencinin yanıtladığı cinsiyetiniz sorusunu bir öğrenci dışında hepsi yanıtlamıştır. Soruyu yanıtlayan katılanlardan 1 kişi (%2,5) birinci, 9 kişi (%22,5) ikinci, 2 kişi (%5) üçüncü, 28 kişi (%70) dördüncü sınıf öğrencisidir. Alınan yanıtlamalar için ağırlıklı olarak mezuniyet duygu ve kaygısı artmış öğrencilerin görüşleri olarak değerlendirilmesini salık veririz.

Ailelerinin aylık gelir gelir durumları sorusunun yanıtlaması şöyledir (Yanıtlayan 43 öğrenci): Katılanların %30,2’si (13 kişi) 0-2800 TL arasında, %25,6’sı (11) 2800-4000 TL. %34,9’u (15) (4001-8000) ve %9,3 (4) 80001+ TL geliri olan ailelerin bireyleridir. Buradan çıkan sonuç gelir düzeyi düşük olan ailelerin çocukları ya çalışmak zorunda oldukları ya da işsizliğin yarattığı umutsuzluğun etkisiyle okumanın uzağında durmaktadır. Daha yüksek gelir gruplarına sahip ailelerin çocukları, beklendiği gibi bölümü ya (1) meraktan ya (2) ikinci, üçüncü bir bölüm bitireyim isteğiyle ya da (3) diplomamı alayım, bir yakınım, desteğimle şu işe girebilirim diye okumaktadırlar. Ortada kalanlar ailelerinin parasıyla kendileri de çalışarak yaptıkları katkılarla ailenin gelir düzeyini yükselten ailelerin çocuklarıdır.

Açıköğretim sistemini genelde nasıl gördükleriyle ilgili soruyu 46 öğrenci yanıtlamıştır. Bunlardan %26,1 (12) genel olarak çok iyi bir sistem, yararlı; %41,3 (19) iyi bir sistem, işe yarıyor; %15,2 (7) kişi kararsızım, iyi bir sistem değil ve %8,7 (4) çok kötü bir sistem olarak yanıtlamışlardır.
Buradan çıkarılabilecek sonuç, kendi yararlarına gördükleri bir sistemi hataları da olsa iyi görmek ve savunmak durumunda olduklarıdır. Çünkü 67,4 oranda öğrenci iyi gördüklerini ifade etmişlerdir. İyi değil ya da kötü diyenlerin oranı 4+4=8 kişi olup %17,4 bunların eğitim sistemini – varolan birçok hataları gözönünde tutabildikleri için daha rasyonel görmeye çalıştıklarını söyleyebiliriz.

Türkiye’de açıköğretimde sosyal hizmet eğitimi hakkındaki görüşleriniz nedir sorusunu 44 öğrenci yanıtlamıştır. 21 öğrenci, kusurlarıyla iyi bir sistem; her ikisi de olabilir demiştir (%47,7). 10 öğrenci olabilir ama bugünkü haliyle değil, yanıtını vermiştir (%22,7). 5 öğrenci çok yanlışları var düzeltilirse olabilir yanıtlarını vermiştir (%11,4). Önlisansta mı lisansta mı sorusunu da 6 öğrenci lisansta olabilir, önlisansta olamaz (%13,6); 2 öğrenci önlisansta olabilir, lisansta olamaz (%4,5) diye yanıtlamışlardır. Kusurlarıyla iyi bir sistem şıkkıyla olabilir ama bugünkü haliyle değil diyenlerin ortak yüzdesi %74’tür. Büyük çoğunluğun iyi bir sistem ama hatalarından arındırılması gerekir görüşünde oldukları ortadadır.
46 öğrencinin yanıtladığı açıköğretimde aldığınız eğitimin kalitesini değerlendiriniz. 19 öğrenci orta derken (%41,3), 16 öğrenci iyi (%34,8) demiş; 5 öğrenci çok iyi (%10,9), 4 öğrenci kötü (%8,7) ve 2 öğrenci çok kötü (%4,3) demiştir. Orta ve iyi düşüncelerini birbirine yakın buluyorsak 35 öğrenci (%76,1) yani büyük çoğunluk iyi orta arası bir düşüncededir. Çok iyi diyen öğrenciyle (%10,9) kötü ve çok kötü diyen öğrenci 6 öğrenci (%13) arasındaki fark çok büyük değildir (%2,1).

Açıköğretim öğrencilerinin değerlendirmelerini yaparken konunun kendilerine sağladığı olanağı en önde gördükleri ve olaya daha çok kendi öğretim gereksinimlerini karşıladıkları boyutuyla baktıkları ve konuyu o pencereden değerlendirdikleri görülmektedir. Bu tabloda da orta, kötü, çok kötü yanıtlamalarını birleştirirsek %54,3’lük çoğunluk sistemi istemekte, okumakta ama beğenmemektedir. İyi ve çok iyi diyen gruplar %45,7 oranındadır. Bu değerlendirilmelidir. İki kesim arasındaki farkın çok yüksek olmadığını düşünenler için: İnsanın yararlandığı ve sistemin eleştirisini yapması yapmamasından daha zor olacağı için herşeye karşın bu hataları görüp belirtebilmenin daha zor olduğu düşünüldüğünde yararlanıldığı için olumlu görülmelerin çok daha kolay ve sık olacağı düşünülmelidir. Yani aslında eleştiriler oransal olarak daha yüksek durumdadır. Açıkuçlu sorulara verilene yanıtlardan da bu anlaşılmaktadır.
Açıkuçlu sorulara gelindiğinde durum şudur: (Aşağıda aktarılan yanıtların hiçbirine dokunulmamış, cümle başharflerinin küçüklüğü, cümlelerin noktasız sonlandırıldığı ve –de –da gibi diğer yazım yanlışları olduğu gibi alınmıştır.)
İlk açıkuçlu soru, “Açık kalplilikle açıköğretimde gördüğünüz yanlışları, hataları, eksiklikleri kısaca yazınız.” biçimindedir. 32 yanıt alınmıştır. Yanıtlar şöyledir:
“- Bu bölümü okurken sıklıkla sahada yer almamız gerektiğini düşünüyorum.
“- Açıköğretim hem çalışıp hem de eğitime devamlılık da çok iyi sadece yeterli bilgiye ulaşmak ve her daim öğretmenler ile iletişim olmaması eksik yanlarından biri bence.
“- Ders kaynaklarına erişim daha kolay hale getirilebilir.
“- Bazı derslerin anlatım videoları olmuyor
“- Para için açılmış öğrenciler müşteri gibi görülüyor
“- Geniş bir alana sahip olan Sosyal Hizmet eğitiminde uygulamaya bolca yer verilmelidir. Örnek vakalar oluşturularak çözüm süreçleri, bu süreçlerde oluşabilecek olumlu ve olumsuz durumlardaki uygulanacak haller üzerinde durulmalıdır.
“- Farklı alanlarda sosyal hizmet uygulama eksikliği
“- Her bölümde az da olsa staj olmalı
“- Materyallerdeki yetersizlik, Hocalarla iletişimsizlik.
“- Çok konu odaklı çalıştım düşük notlar aldım son sene öğrendim çıkmış sorulardan çıktığını. (Çiçek emojini)
“- Aslında eğitim hatası sizin değil bir sürü mezun oluyor ama hepsi işsiz çünkü istihdam yok. Çok zor şartlarda okudum ben 900 TL har ödemek ve sonra işsiz olmak nasıl anlatilirki
“- Dersler çok ezber kalıyor. Haftada bir de olsa canlı uygulamalı ders olsa daha yararlı olurdu. Sınav soruları okuduğumuz bölüme katkı sağlayacak araştırmacı sorular yerine ,ezber odaklı tarih ve bilim adamları soruluyor. İster istemez dersleri geçmek adına ezber yapmak durumunda kalıyoruz.
“- Okulla olan iletişim problemi. Herşey online. Saha ve bireysel çalışma imkanı çok yetersiz. Hoca yüzü görememek insana üniversite değil hobi olarak birşey okuyormuşum gibi hissettiriyordu. Yani ciddiyet , dinamik ve aktivist olamıyorsunuz . Belki başka yönler de vardır ama ben örgün okumadım bu yüzden farkı göremeyebilirim.
“- Açıköğretim de olsa eğitimin daha sıkı ve öğrenmeye yönelik verilmesini tercih ederim
“- Bütün dersler hocalar tarafından anlatılıp video ders şeklinde erişime sunulabilir. Test şeklindeki sınavlar yanı sıra performans ödevleri ile öğrenciler daha aktif katılım sağlayabilir.
“- Eğitim olarak staj süresi az ve kişinin kendini geliştirmesi açısından yetersiz
“- Uygulamada eksiklikler var. Blok uygulamalarda yoğunlaşmaları gerekmekte.
“- Pandemiden dolayı bazı dönemler stajın yüzyüze olmaması. İletişim eksikliğinin olması örneğin okuduğum bazı dönemde hocalarımıza ulaşabildik hatta telefonla ama bunun yanında bazı hocaların sistemdeki öğrenci mesajlarını okumadığını gördük.
“- Sınav süresi ve aynı gün girilen sınavlar (2)
“- Hoca-öğrenci arasında bilgi alışverişi eksiği.
“- Öğrenci ders takip ekigi- sadece sınavlar var
“- Mezuniyette örgün-acıköğretim ayrımı yapılması
“- Sınavların çoktan seçmeli olması nedeniyle örgün sisteme karşı kolaylık. Öğrenciler sorulara karşı cevap verme ve çözüm üretme kabiliyeti ölçülmüyor. gerçektende de meslek hayatında lazım olabilecek bilgi ve tecrübenin teorik bilgiden daha çok aşılanması, sadece slayttan değil aynı zamanda hayattan ders anlatılması. Bu aynı zamanda örgün eğitim sistemi için de geçerli bir sorun.
“- Bazı hocaların direkt pdfi okuyup hicbir sey anlatmaması, Yurt dısındaki acikogretimler de uygulama da veriliyor ulkemizde de boyle bir imkan saglanabilirdi yani uygulamanin olmamasi.
“- Anlatımlar canlı dersler diksiyonu düzgün öğretmenler tarafından yapilmali
“- Dgs siz hiç bir aöf un lisans tamamlamaya kabul etmemesi
“- Covid hastası ile aynı sınıfta sınava girmek yanlıştı.
“- Ezbere dayalı bir öğretim var, öğrencilerin çoğu öğrenmek için değil diploma için okuyor. Sosyal Hizmet uygulamalı eğitim verilmesi gereken bir bölüm…
“- Kesinlikle kaldırılmalı emek verip örgün eğitimde okuyan bizlere yazık ediyorlar
“- Uygulamalı derslerin arttırılması gerekiyor
“- ders videoları daha ayrıntılı bir şekilde anlatılabilir
“- Harç paraları çok yüksek (3)
“- Bence sınavlar online olmalı
“- Hocalarla konuşma şansımız olmuyor
“- Staj yapılması gerekiyor.”
Alan çalışması yapılması katılanların yarısının (%50) dile getirdiği bir sorun olarak karşımızdadır. (16 kişi) Buna bağlı olarak bir öğrenci tarafından online eleştirisi ve öğretim elemanlarıyla yeterli iletişim eksikliği (2) değerlendirilmeleri de yapılmıştır. Ders kaynaklarına erişim daha kolay hale getirilebilir (4). Bunlardan biri video isteğidir. Herhalde bununla öğrenci yansı (PP) kastetmektedir. Soruların çıkmış sorulardan çıktığını söyleyen öğrenci sistemin ciddi bir hatasını dile getirmektedir.
AÖ para için açılmış, öğrenciler müşteri gibi görülüyor değerlendirmesini yapan öğrencinin öğretim elemanıyla yüzleşmediği bir sistemde bu “görülüyor” değerlendirmesi herhalde kendisinin dünyaya bakışına dayalı bir görüş olsa gerektir. Test değil “performans ödevler” isteyen, işsizlikten yakınan, derslerin video biçiminde anlatılmasını isteyen (3), bazı hocaların sistemdeki öğrenci mesajlarını okumadığını söyleyen, aynı güne rastlayan sınavlardan ve “hocaların” PDF okumalarından şikayetçi olan, “hocaların” anlatım ve diksiyon bozukluğundan, “hoca” ile öğrenci arasında bilgi alışverişi eksiğinden yakınan öğrenciler var. Bunlar önemli değerlendirmelerdir. Mezuniyette örgün-açıköğretim ayrımı yapılması… Harç paralarının çok yüksek olduğunu belirten öğrenci de var.
Derslerin ezber olması değerlendirmesi AÖ de olsa bir üniversite için yapılabilecek en temel eleştiri olsa gerektir. Haftada bir canlı ve uygulamalı ders istemi var. Öğrenmek yerine ezber yapmak zorunda kalıyoruz. Ezbere dayalı bir öğretim var. Daha sık eğitim ve öğrenmeye yönelik olması… öğrencilerin çoğu öğrenmek için değil diploma için okuyor.
Bu kapsamda önemli bir özdeğerlendirme de şöyle: Öğrencilerin açıköğretimde sorulara karşı cevap bulma ve çözüm üretme “kabiliyeti” ölçülmüyor. Üniversite bu yapılamıyorsa orası üniversite olmaz. Çoğunlukla kitap bilgilerinin verilmesi de bir başka eleştiridir. Meslek hayatında lazım olabilecek bilgi ve deneyimin kuramsal bilgiden daha çok “aşılanması” gerektiği; sadece slayttan değil aynı zamanda hayattan ders anlatılması dile getirilmiştir. Bu aynı zamanda örgün eğitim sistemi için de geçerli bir sorun.
Ayrıca, sorunu kendinde arayan öğrenciler de var. Sınavdan sınava çalıştıklarını, dersleri düzenli izlemediklerini söyleyen var. Sınavların çoktan seçmeli (test) olmasının örgün sisteme karşı kolaylık olduğunu söyleyen…
DGS’siz hiçbir AÖF’ün lisans tamamlamaya kabul etmemesini eleştiren iki öğrenci var. Lisans tamamlamanın sınavsız olmasını istemenin yorumunu okura bırakıyorum. Herhalde AÖ’nün o denli ucuz olduğunu düşünüyorlar ki bir de sınavsız olmasının ne sakıncası var diye düşünmüş olabilirler. Bu istek üniversite algısının hiç oluşmadığını gösteriyor.
Final sınavları kimi AÖ birimlerinde yüzyüze yapılmaktadır. Covid hastası ile aynı sınıfta sınava girmenin yanlışlığını vurgulayan öğrenci yüzyüze sınavlara karşı değerlendirme yapıyor aslında.
Ankette en aykırı yanıt şudur: “Kesinlikle kaldırılmalı [AÖ] emek verip örgün eğitimde okuyan bizlere yazık ediyorlar.” Bir öğrenci bu cümleyi yazdığına göre anketi örgün öğrencisinin yanıtladığını düşünmeliyiz. Bunu daha net dile getiren de var: “Bence sınavlar online olmalı.” Aynı tepkiye ek olarak: Acilen kapatılmalı; bölümlerin önünü kapatıyor
Açıköğretimin en beğendiğiniz yönünü yazınız adlı ikinci açıkuçlu soruya 30 yanıt verilmiştir.
“- Dersleri tekrar dinleme imkanı. Calısmak icin daha fazla zaman.
“- Üniversitede eğitim alma fırsatı olmayanlara verdiği fırsat
“- Evinizden , işinizden okuma imkanı .
“- Çalışanın işine engel olmaması
“- Eğitime devam edebilmek, insanlara bu yönde açık kapı sağlamak.
“- Son 10 yılın çıkmış sorularına bakarak çalışmadan ortalama bir not almak
“- Derslere kolay ulaşım
“- Kolay bitiyor
“- Okula gitme durumu olamayanlar, çocuğuna bakmak durumunda kalıp okuma aşkı bilmeyenler için çok iyi bir fırsat.
“- İkinci üniversite olarak, zamanında isteyipte okuyamadığımız bölümlerde eğitim alabilmemiz.
“- Her koşulda devamlılık
“- Örgün eğitim alma imkanı olmayan insanlar için iyi bir sistem olduğunu düşünüyorum. Açıköğretimin en beğendiğim yönü bu.
“- Okuyamayan. Samimi ve dürüst insanların okuyabilmesi misal ben 10 çocuklu bir aile çocuğuyum ve okuyamadım. Gönül isterdi ki. En güzel üniversiteyi örgün okumak. Ancak bu uhteyi açık öğretim sayasinde kapattık ve kendimize birşeyler katmanın inanılmaz mutluluğu
“- Devam zorunluluğu olmamasi
“- Her yaşta her imkanda( imkansıklıkta) okuma kendimi gerçekleştirme imkanı veriyor.
“- Ailesi okula göndermeme taraftarı olanlar için çok güzel bir imkan
“- İcra ettiğiniz mesleğinizin yanında herhangi bir alanda kendinizi geliştirmenizi ve o alanda size okuma imkanı verebilmesi, Türk toplumunda bazı imkansızlıklardan dolayı okumayan özellikle ev hanımlarına okuma imkanı sunması.
“- Zamanında imkansızlıklar sebebi ile okuyamayan benim gibi belli bir yaşın üzerindeki insanlara hayallerini gerçekleştirmesi bir olanak.
“- Memleketimde okuyabiliyorum istediğim an kendimi geliştirmem icin önüm açık şekilde okuma fırsatı buldum çok güzel bir duygu
“- değerlendirme soruları ve geçmiş yılların soruları ve pdf konuları çok güzel değinilmiş
“- Staj imkanı sunması
“- Evde okuyabiliyoruz
“- Herkes tarafından ulaşılabilir olması. Okuma fırsatı elinden alınmış insanların hem çalışma hem okuma fırsatı sunularak eğitim öğretim hakkını kullanmasını sağlıyor.
“- Müfredat olarak örgün eğitimle aynı ama kişi kendi çabasıyla öğreniyor çalışan biri için avantajlı olabilir okula gitmek gibi zorunluluğu yok
“- Hem çalışıp hem eğitimime devam edebilmek
“- Meslek edinmek olsun ya da kendi geliştirmek için olsun insanlara fırsat tanınması. Örgün okumak için imkan yaratamayan bireyler için faydalı.
“- Hayat şartlarından dolayı örgün eğitime katılamayan bireylere de üniversite bitirme imkanı tanıması.
“- Evden ders çalışmak
“- Hem çalışıp hem okumak. ör -Okula gitmeden sınava girmek”
Olumlu görüş bildirenler daha çok AÖ’nün genel yararları üzerinde durmuşlardır. Dersleri tekrar dinleme imkanı; çalışmak için daha fazla zamana sahip olunması; örgün eğitim alma fırsatı olmayanlara verdiği fırsat (2); evinizden, işinizden okuma imkanı; çalışanın işine engel olmaması; eğitime devam edebilmek, insanlara bu yönde açık kapı sağlamak; derslere kolay ulaşım; okula gitme durumu olamayanlar, çocuğuna bakmak durumunda kalıp okuma aşkı olanlar için çok iyi bir fırsat; her koşulda devam olanağına sahip olunması; devam zorunluluğu olmaması… Memleketinde, hatta evinde okuyabiliyor olması; okula gitmeden sınava girmek… Müfredat olarak örgün eğitimle aynı ama kişi kendi çabasıyla öğreniyor çalışan biri için avantajlı olabilir okula gitmek gibi zorunluluğu yok. AÖ’nün evrensel işlevi dile getiriliyor: İcra ettiğiniz mesleğinizin yanında herhangi bir alanda kendinizi geliştirmenizi ve o alanda size okuma imkânı verebilmesi. Zaten bu gereksinim için AÖ’ler açıldı Avrupa’da. Lise üzerine öğretim için değil.
Düşüncelerini açık ve içtenlikli dile getiren bir katılımcı bir gerçeği dile getiriyor: Okuyamayan, samimi ve dürüst insanların okuyabilmesini sağladığı için çok iyi. Örneğin ben 10 çocuklu bir ailenin çocuğuyum ve okuyamadım. Gönül isterdi ki, en güzel üniversiteyi örgün okuyayım. Ancak bu ukteyi açık öğretim sayesinde kapattım ve kendime birşeyler katmanın inanılmaz mutluluğunu yaşadım. Bu anlayış ve istekle gerçekten yetişmek için okuyana kim ne diyebilir ki? Buna benzeyen bir başka açıklama da şudur: AÖ bana her yaşta ve her “imkansızlıkta” okuma ve kendimi gerçekleştirme imkanı veriyor. Bu içten bir yanıttır. Türk toplumunda bazı imkansızlıklardan, yaşam koşullarından dolayı okumayan özellikle ev hanımlarına okuma imkânı sunması açıklaması da bu kapsamdadır. Ayrıca, AÖ’yle istediğim an kendimi geliştirmem için önüm açık şekilde okuma fırsatı buldum; çok güzel bir duygu ifadesi de anlamlıdır. Benzer ifadeler çok sayıdadır: Herkes tarafından ulaşılabilir olması. Okuma fırsatı elinden alınmış insanlara AÖ hem çalışma hem okuma fırsatı sunularak eğitim öğretim hakkını kullanmasını sağlıyor.
Bugün hala çocuğunu okula göndermeyen ailelerin varlığı burada örnekleniyor: Ailesi okula göndermeyenler için AÖ çok güzel bir olanak! Bugünkü Türkiye için bu acı bir bilgidir.
Türkiye’de göstermelik ya da iş bulma kaygısıyla yaygınlaşan birkaç üniversite okumak burada da en ucuz biçimiyle kendisini gösteriyor: İkinci üniversite olarak, zamanında isteyip de okuyamadığımız bölümlerde eğitim alabilme olanağı…
Bir üniversite öğrencisinin “iyi taraf” olarak görmeyeceği birkaç konu da belirtilmiştir: Son 10 yılın çıkmış sorularına bakarak çalışmadan ortalama bir not almak; öğretimin kolay bitmesi sağlıklı bir üniversite öğrencisi için herhalde olumlu bir yön olmasa gerektir.
Son açıkuçlu soru şudur: Açıköğretimin en beğenmediğiniz yönünü yazınız. Buna 31 yanıtlama gelmiştir.
“- Yok
“- Cok fazla ogrenci olması
“- Verilen eğitimde yaşanan aksaklıklar
“- Hiç muhatab olmaması. Bir tecrübe paylaşan olmaması.
“- Bütün sınavların arka arkaya 2 günde olması
“- Uygulamanın olmayışı sınav sonucuna göre değerlendirilmesi.
“- İstihdamın az olduğu bölümleri lisans olarak açıp kalitesiz meslek elemanı yetiştirmesi, zaten iş bulamıyoruz bir de milyon tane mezun veriyorlar
“- Acilen kapatılmalı
“- Bölümlerin önünü kapatıyor
“- Kaynak yetersizliği, uzaktan eğitim gibi canlı ders desteği büyük eksiklik.
“- Ders anlatımının olmaması
“- Sorunla karşılaştığımızda muhatap bulamamak.
“- Ders çalışırken zaman zaman aklımızda soru işaretlerinin kalması
“- Asırı fiyatlar sınav lar için
“- Ata aöf de videolardaki yaşlı hocaların metin okuyup ders anlattığını sanması
“- Kaynak verilmemesi
“- Pandemi döneminde haketmeyen öğrencilerin mezun olmasi
“- Hocalara ulaşamamak
“- Yetersiz ders meteryalleri ve etkileşimsiz
“- Gerekli bilgileri öğrenmemiz için değilde ezberi sistem olmasi
“- Bazı bölümlerin uzaktan okunmasına uygun olmaması Buna da şöyle bir çözüm getirebiliriz: bu bölümlerde dönemin en az 20 günü yüz yüze eğitim verilebilir.
“- Diploma için okuyanlara olanak tanıması, herkes her işi yapmamalı
“- Takip sisteminin düzenli olmaması
“- Sınıf ortamının olmaması yani örgün öğretimdeki gibi olmaması. Gerekirse zorunlu canlı dersler aracılığıyla öğrencilerin biraraya getirilerek soru-cevap , tartışma, öğrenciler arası rekabet gibi öğrencilerin doyum sağlayamaması.
“- Hocalarla direk iletişim kuramamak
“- Yeterli bilgi birikimi olmadan mezun olmak
“- Buradan alınan diplomanın değer görmemesi
“- Pratik eksikliği.
“- Dgs siz lisana tamamlamayı kabul etmemesi
“- Örgün eğitimden daha az bilgi kazandırması.
“- Yaz okulunun Eylül gibi Sonbaharda yapılması”
Bir öğrenci beğenmediği hiçbir yönü olmadığını söylemiş. Herhalde nesnel davrandı diyemeyiz. Ama çoğunlukla, öğrenci sayısının çokluğu, eğitimde yaşanan aksaklıklar; muhatap bulunamaması (3); deneyim paylaşmanın; ders anlatımının olmaması; kaynak verilmemesi (önemli); “hocaların” metin okuyup ders anlattığını sanması derken öğrenci okuma değil, anlatım ve açıklama istiyor. Bu ifadeyle öğretim elemanlarının yetersizliği de dile getirilmiş olmuyor mu?
Bazı bölümlerin uzaktan okunmaya uygun olmaması görüşüne çözüm getiren öğrenci diyor ki; bu bölümlerde dönemin en az 20 günü yüz yüze eğitim verilebilir. Bu Avrupa’da zorunlu bir yöntemdir. Yeterli bilgi birikimi olmadan mezun olmak Buradan alınan diplomanın değer görmemesi
Örgün eğitimden daha az bilgi kazandırması diyen öğrenciler AÖ sisteminde kendi iradesiyle ders çalışma ve kendini yetiştirme olanağının ne büyük bir kapasite yaratabileceğini görememektedirler. Oysa derste öğrenme kapasitesi daha sınırlıdır. Ancak zorunlu canlı dersler talebi evrensel bir doğrudur. Gerekirse zorunlu canlı dersler aracılığıyla öğrencilerin biraraya getirilerek soru-cevap, tartışma, öğrenciler arası rekabet gibi öğrencilerin doyum sağlayamaması. Önemlidir.
Pandemi döneminde haketmeyen öğrencilerin mezun olması görüşünü getiren öğrencinin evde kopya yaparak, her yıl sorulan soruları yinelenerek mezun olunmasını dile getirmemesi ilginçtir.
Bunlara benzer birçok değerlendirme de birinci açıkuçlu soruya verilen yanıtlarla çok benzerdir. Belki de aynı kişiler yazmıştır. Yer darlığından ayrı ayrı ele alamıyoruz. Ancak bunlar birinci sorunun değerlendirilmesinde ele alınmıştır.
- Değerlendirme
Bu mini araştırmayı çok uzatmamak için her bir sorunun açıklamasının altına birkaç cümleyle kısa açıklamalar yapılmıştır. Merak çeken bir nokta hangi ekonomik kategorilerin AÖ’ye daha ilgi duyduğuydu. Burada özel bir eğilim görülmemiştir. Anlaşıldığı kadarıyla öğrencilerin gelir durumları değişkendir. Gelir durumu çok iyi olanlar da kötü olanlar da AÖ okumaktadır. Herhalde dar gelirliler daha masraflısını okuma olanağı bulamadıkları için, gelir durumu iyi olanlar da geç yaşta da olsa bir ya da ikinci bir üniversite bitirme çabasıyla okumaktadır.
- Bir Grup Açıköğretim Fakültesi Sosyal Hizmet Mezununun Açıköğretim Sosyal Hizmet Öğretimi Üzerine Görüşleri
Bu küçük araştırmada da mezunlara 12 soru sorulmuştur. 75 mezun katılmıştır.
- Cinsiyetiniz nedir?
- Mezuniyet yılınız?
- Ailenizin aylık ekonomik geliri ne kadardır?
- Mezuniyetten sonra sosyal çalışmacı olarak iş buldunuz mu?
- Çalışmıyorsanız bunu açıköğretim öğretiminize bağlıyor musunuz?
- Açıköğretim sistemini genel olarak nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye’de açıköğretimde sosyal hizmet eğitimi hakkındaki görüşleriniz nedir?
- Açıköğretimde aldığınız eğitimin kalitesini değerlendiriniz.
- Açıköğretimin Türkiye için gerekli mi gereksiz mi olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Açık kalplilikle açıköğretimde gördüğünüz yanlışları, hataları, eksiklikleri kısaca yazınız.
- Açıköğretimin en beğendiğiniz yönünü yazınız.
- Açıköğretimin en beğenmediğiniz yönünü yazınız.
Katılan 75 mezunun 61’i kadın (%82,4), 13’ü (%17,6) erkektir. Büyük çoğunlukla çıkan görüşler kadın görüşleridir.
Mezuniyet yılları 2017 ve öncesi8 kişi (%11,6), 2018 yılında 3 (%4,3), 2019 yılında 1 (%1,4), 2020 yılında 4 (%5,8) ve 2021 yılında 53 (%76,8) katılımcı mezundur. Anket sonuçları buna göre değerlendirilmelidir. Büyük çoğunluk yeni mezun olup gelecek kaygısını yoğun olarak yaşayan bir kesimdir.

Ailenizin aylık ekonomik geliri ne kadardır sorusunu 75 kişi yanıtlamıştır. 0-2800 TL düzeyinde gelire sahip %33,3 (25 mezun), 2801-4000 TL %26,7 (20), 4001-8000 TL %21,3 (16), 8001 TL ve üzeri %18,7 (14) mezun sorularımızı yanıtlamıştır. Burada da öğrencilerin ort. %30 oranında dar gelirli olduğu ancak geri kalanların da üç aşağı beş yukarı birbirine yakın dağılım gösterdikleri görülmektedir. Öğrenci gelir dağılımına uygun bir dağılım göstermektedir.

Mezuniyetten sonra sosyal çalışmacı olarak iş buldunuz mu? Toplam 72 kişiden gelen yanıtların 4’ü dışında gerisi olumsuzdur (%94,4). Bu öğrencilerin %53’ünün 2021 yılı çıkışlı olduğu düşünülmelidir. Mezuniyet tarihleri ortalama Haziran olduğuna ve araştırma Aralık başında yapıldığına göre ortalama altı aylık bir süre geçmiştir. Ancak 2017, 2018 ve sonrası az sayıda mezun da aynı kategoridedir. Genellikle çalışanalar daha önceden çalıştıkları işlerde devam etmektedir.
Çalışmıyorsanız bunu aldığınız açıköğretime bağlıyor musunuz sorusunu 75 katılımcının tamamı yanıtlamış ve %42,7 oranında (32) hayır olarak yanıtlamıştır. %41,3 (31) kısmen yanıtını vermiş, sadece %16’sı (12) evet demiştir. Burada ilginç olan iş bulamadım diyen mezunların %16 dışındaki tamamı ya açıköğretime bağlamamakta ya da kısmen bağlamaktadır. AÖ’yü suçlu gören sadece 12 kişidir. Mezunların yeterli nitelikli yetişmekle iş bulmak arasındaki bağlantıyı kurmayıp (Yukardaki diğer yanıtlar da AÖ’yü nitelikli bulanların sayısı çok düşük olduğu halde) diplomayla iş bulma arasındaki bağlantıyı kurmalarıdır. Bu doğru bir yaklaşım olmasa gerektir.

AÖ iki nedenle okunmaktadır. A) İş bulmak, b) üniversite bitirmek. Anketimize katılanlar daha çok okumak için okuyanlardan olsa gerektir. Çünkü iş bulamayanları içinde hayır ve kısmen diyerek tam anlamıyla bunu diplomaya bağlamayanların oranı toplamda %84’tür.
Açıköğretim sistemini genel olarak nasıl görüyorsunuz? sorusu ayrıca mezunlara yöneltilmiş, 75 yanıt alınmıştır. Genel olarak çok iyi bir sistem, yararlı diyenler %13,3 (10), iyi bir sistem, işe yarıyor %37,3 (28), kararsızım %28 (21), iyi bir sistem değil %13,3 (10), çok kötü bir sistem %8 (6) yanıtlamaları alınmıştır. Mezunlar için ilginç olan nitelikli yetişmelerine engel olan sorunları AÖ sorunları olarak almayıp AÖ’yü kendi işlerine yarayan yönleriyle değerlendirmekte ve olumlu görmektedirler.

7o kişinin yanıtladığı Türkiye’de açıköğretimde sosyal hizmet eğitimi hakkındaki görüşleriniz nedir sorusunda 6 kişi (%8,6) önlisansta olabilir, lisansta olamaz; 6 kişi (%8,6) lisans olabilir, önlisans olamaz; 23 (%32,9) kusurlarıyla iyi bir sistem; her ikisi de olabilir; 17 (%24,3) olabilir ama bugünkü haliyle değil; 18 (%27,50) çok yanlışları var; düzeltilirse olabilir yanıtlarını vermişlerdir. Burada çok da bilerek bir görüşün dile getirildiği söylenemez. İlginç olan tam %50’lik bir kesimin, olabilir ama bugünkü haliyle değil ile çok yanlışları var; düzeltilirse olabilir diyen kesim, katılımcıların yarısını oluşturmaktadır. Gene de mezunların okudukları sistemin düzeltilmesi gerektiğini söyleyecek duyarlığı göstermiş olmalarıdır.

Açıköğretimde aldığınız eğitimin kalitesini değerlendiriniz. sorusunu 75 kişi yanıtlamıştır. Çok iyi %6,7 (5), iyi %32 (24), orta %42,7 (32), kötü %13,3 (10), çok kötü %5,3 (4) yelpazesi içinde AÖ’den aldığınız eğitimin kalitesi çok iyi ve çok kötü olarak yanıtlama yapanların arasında çok iyi diyenler lehine bir kişilik fark vardır. 5 ve 4’er kişi. Büyük çoğunluk iyi (%32) ve orta (%42,7) diyenlerdir. Toplamda %74,7’lik bir grup orta ve iyi diyerek yanıtlamışlardır.

Açıköğretimin Türkiye için gerekli mi gereksiz mi olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? Yanıtlayan 75 kişi. Çok gerekli diyen %24 (18), gerekli diyen %50,7 (38), kararsızım %17,3 (13), gereksiz %4 (3), çok gereksiz, aynı, %4 (3) olarak yelpazelenmiştir. Büyük çoğunluk gerekli görenlerdir (%50,7). Onu çok gerekli diyenler izlemekte (%24), toplamda %74,7 ile katılımcıların ¾’ü gerekli ve çok gerekli düşüncesindedir.

Bu sorulardan sonra açıkuçlu sorulara geçiyoruz. Verilen yanıtlar aşağıdakilerden daha çok sayıdadır, ancak aynı yad a benzer olanlar birleştirilerek çizelge olabildiğince daraltılmıştır.
Açık kalplilikle açıköğretimde gördüğünüz yanlışları, hataları, eksiklikleri kısaca yazınız.
75 mezundan 51 kişinin yanıtladığı bu soruya 56 ayrı yanıt gelmiştir.
1 | ADALETSİZLİK: Bölüme girmek için bir taban puan olmalı. Benim 400 ile girdiğim bir bölüme 200 ile girmeleri zoruma gidiyor |
2 | AÖ OLMAZ: İnsan odaklı olduğundan açıktan öğretimle olmaz |
3 | ATAMA: Zaten atama yok, açıköğretim neden var anlamıyorum |
4 | CANLI EĞİTİM (ONLINE): Kitap okuyarak üniversite bitirilmez. Canlı (online) dersleri olmalı, katılım zorunluluğu ile birlikte. Ve bence haftada 1 kez canlı eğitim olmalı. Uzaktan eğitim gibi biz de canlı ders bir ders programı içine girersek daha verimli olabiliriz. Derslerin online olabilmesini uygun saatlerde katılabilmeyi isterdim. Online yapılmaması kötü. |
5 | DERSLER: Gerekirse az da olsa ödev verilmeli. Videoları çok yetersiz zaten, her dersin yok. Video anlatımlar çok düz ve üstünden kabaca anlatılıyor, hatta metin okuma gibi oluyor Yeterli donanıma sahip olamıyoruz. |
6 | EĞİTİMİN EKSİKLERİ: Rapor yazma becerisinde eksiklikler. Her ne kadar açık öğretim de olsa rapor yazmanın ve mevzuatların üstünde durulması gerektiğini düşünüyorum. Eğitimin sadece sınava yönelik olması kötü. Sistem tamamen sınavları geçmeye odaklı. Öğrenciler bilgiyi sınava girecek kadar ediniyor. Uygulamaya açık olan derslerin AÖF’te olmaması gerekir. Sosyal hizmet var ama böyle olmaması gerekir. En azından staj, ödev, makale vs. olması şart. İnsanlar bilgisiz mezun oluyor, bu cok yanlış. Öğrencilere verilen ders notları içeriği konusunda bazı sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Birçok ders ve üniteden sorumlu oluşumuzdan kaynaklı bizlere ezberci sistemden ziyade pratikte de bilmemiz, çalışma hayatına girdiğimizde işimize yarayacak şeyler öğretilmeli. Çünkü açıköğretim deyince kimse ilgilenmiyor, sonuçta aynı dersleri görüyoruz. PDF ezber yapmak, kamera karşısına geçen hocaların monitörden okunduğu metinler değil de daha ilgi gösterilmiş bir program içine girmek istiyoruz. İş ortamında kullanmadığımız bilgilerin olması kötü. Ders anlatımlarıyla ilgili sorunlar. Ders materyalleri yetersiz. Bir güne 6 tane ders sığdırılmamalı, çünkü hepimiz biliyoruz ki bu konular derin konular ? |
7 | EĞİTİM KALİTESİ: Eğitim kalitesi iyileştirilmeli. Sadece materyal desteği ile yapılması, eğitimin yeterince pekişmemesi verilen eğitimin kalitesini düşürüyor. |
8 | HARÇ: Harç çok fazla. Harçların yüksek olması da yorucu bir konu. Ücreti çok pahalı. Ücretlerin daha cüzi olması gerek. |
9 | İLETİŞİM: Hocalarımızla ve okulla iletişim kurmakta zorluk çekiyoruz ve eğitimin verimi azalmakta. Öğrenci bir sorun yaşadığında veya sorusu olduğunda ilgili kişi veya kişiler ile kolay iletişim halinde olabilmeli. |
10 | KAYNAK: Müfredata uygun kitapların olmaması, basit düzeyde tutulan çalışmalar, eksik kaynaklar… Kaynaklar yetersiz, kaynaklar artırılmalı. Ders kaynakları bilgi bakımından yetersiz, güncellenmeyen kaynaklar. |
11 | KİŞİYE BAĞLI: Eğitim sistemi dışında kişilerin kendilerini geliştirmesinin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Özellikle sosyal hizmet alanı geniş bir alan ve alanın yatkın olunan ya da başarılı olacağımız bölümlerinde çalışmalar yaparak hem mesleki hem toplumsal fayda sağlayabiliriz. Bilgi yönünden kişiye bağlı. |
12 | KURUMLARIN BAKIŞ AÇISI KÖTÜ: Eğitim için dersler yeterli ama kurumların bakış açısı çok kötü. Staj yapıyorsunuz ve dışlanıyorsunuz. Halbuki açıkta olup bu işe gönüllü olan çok fazla öğrenci var .Sadece diplomada açık öğretim yazması çok büyük dezavantaj. Üniversitenin örgün ve açıköğretim öğrencileri arasında bir ayrım yapmamalıdır. Örgün eğitimde kullandıkları yöntemleri, kaynakları açık öğretim öğrencileriyle de paylaşmalı. Yabancı muamelesi yapmamalıdır. |
13 | MUTLU: Genel olarak memnunum. Biraz daha iyi olabilir. Mezun öğrencisini iş imkanlarına daha güzel yönlendirebilir. Evet ben AÖF mezunuyum, bununla gurur duyuyorum. Bu diplomayı hakkımla aldığıma inanıyorum, çünkü çok çalıştım, çünkü içimde bir ukde kalmıştı, çünkü üniversite mezunu olmak hayalimdi. İkinci üniversiteyi de okuyorum. Ömrüm yettikçe de okuyacağım. Başta kendime, sonra çevreme, çocuklarıma örnek olmak için, faydalı olmak için. Bilgi birikimlerimle karanlığa ışık olmak için. AÖF BİZLERE BİR YOL EĞİTİME GİDEN, BİLİME GİDEN BİR YOL. Bu yolda ben de varım. Benim gibi niceleri. Sizlerden ricam, AÖF’e karşı olumsuz önyargıları yıkın. Hayata empati kurarak bakmayı öğrenin. İnsan olmanın gereği olan EĞİTİMi bizlere verdikleri için öğrenmenin güzelliğini içimizde yeşerttiği için canı gönülden AÖF’te hizmeti geçen herkese teşekkürler. Başarılarınızın devamını dilerim. Hoşçakalın. AÖF eğitimimde uzun yolculuğumu sizlere uzun anlatacağım. Yanlışlar olur telafileri de. Eğitimsizliğin toplumdaki bıraktığı kötü izler iyi eğitimcilerle silinecektir. Eğitim fırsatını bulamayan herkese fırsat eşitliği veriyor. Bu fırsatı iyi değerlendirip açıktan okuyup kendini geliştirenler de var, geliştiremeyenler de. Cinsiyet ayrımcılığından mağdur olan kızlarımıza, sağlık sorunları sebebiyle okuyamayanlara, ekonomik sebeplerden erken yaşta çalışmak zorunda kalanlara daha nice sebeplerden okuyamayan herkese AÖF umut kapısı, iş kapısı, eğitim kapısı oluyor. İnsanların okuması için kendini aşması için bilgiye kavuşması için bir amaç, bir sebep, bir araç oluyor. |
14 | OLUMSUZ: Açık öğretim gerekli ama bu şekilde değil. Ülkemizde açık öğretim eğitimde ümit tacirliğidir bana göre. Açılmak için açılmış birçok üniversite ve bölüm. Mezunların çoğu işsiz. Pasif bölümlerin üniversite öğrencilerinin de yetersiz bir şekilde mezun olduklarını görüyoruz. Genel anlamda ülkemizde eğitimde yetersizlik var. Okumak için okumak var. Öğrenmek için okumak kavramı yerleşmemiş. Her üniversitenin gizemli sistemsel ulaşılmazlığı var, açıköğretimde üniversiteler bünyesince. Öğrenci muamelesi değil de sanki müşteri muamelesi gibi bir yaklaşım var. Ve güncel değiller. Çoğu gelişmenin gerisinde bir müfredata ve ders içeriğine sahipler. Zaten aktif üniversitelerin yanında AÖF müfredatı çocuk oyuncağı gibi kalıyor. Sanki sadece para toplamak için yapılan bi eğitim. Biz imkanlarımız sınırlı olduğu için açıktan okuyoruz ama bize hiç alternatif sunulmuyor ve mezuniyet sonrasında da iş bulmak çok zor. Sistemin en büyük eksikliği sosyal ortamda aktif olacak meslekler için şuursuz eleman sayısını artırması. Ve en önemli sıkıntı açıköğretimde okuyanların örgün öğrencilerle kendilerini mesleki boyutta eşit görmesi tam bir ütopya. |
15 | ÖĞRENCİ: Öğrenci çok pasif, eksik donatılmış mezunlar, öğrenci takipsizliği… Önlisans için de staj ve çeşitli kendi yararımıza geliştirici eğitimler olabilir. |
16 | ÖĞRETİM ELEMANLARI: Bilgi eksikliği çok fazla. Öğrencisine karşı ilgisiz, hiç yok, daha ilgilenilmeli. Ders sayıları artabilir. |
17 | RAPOR: Rapor yazma becerisinde eksiklikler. Her ne kadar açık öğretim de olsa rapor yazmanın üstünde durulması gerektiğini düşünüyorum. |
18 | SINAVLAR: Bir güne çok sınav sığdırmaları… Sınavdaki soruların eşit olmadığını düşünüyorum. Yüzlerce sayfa kitaptan nerden soru geleceğini bilmiyoruz bu sıkıntısı da var… Sınav soruları az. Derslerden geçmek kolay. Sınavlar da online olmalı. Sınavlara yönelik biraz yetersizlik. Yanlışlar doğruları götürmesin, zaten okula gidemiyoruz kendi çabalarımızla ders çalışıyoruz. Okuyup geçip sınava girerek hangi bölüm olursa olsun yetkinlik sağlanamaz, meslek kavranamaz açıköğretimde. Turkiye deki birçok bölümde böyle, aslında örgün bile olsa yetersiz. |
19 | UYGULAMA STAJ: Saha ile tamamen kopuk. Sosyal hizmet bölümü bizzat stajı olması gereken bir bölüm. Yerinde bizzat olayları görerek her alanında stajla görerek olaylara şahit olarak işleyişi görerek yapmak gerekir kanaatindeyim. Her bölümün stajı yok; olmalı. Herkes tecrübe etmeli. Uygulamada eksiklikler, blok uygulamanın süresinin yetersiz olması, uygulama staj eksikliği sorun. Hafta sonları staj yapabilme imkanının eksik olması ve stajın sadece bir seneye değil daha fazla geniş bir zamana yayılması imkanının olmaması kötü. Uygulama yönünden çok eksik. Sosyal hizmet uygulama gerektiren bir meslek olduğundan… üçüncü sınıftan itibaren uygulama olmalı, Pratik yok teori çok. En azından staj, ödev, makale vs olması şart. Önlisans için de staj. Stajın gerekli olmasını düşünüyorum. Hafta sonları staj yapabilme imkanının eksik olması ve stajın sadece bir seneye değil daha fazla geniş bir zamana yayılması imkanının olmaması. Uygulamalı eğitime daha çok yer verilmeli Açıköğretimde eğitimler daha iyi şartlarda sağlanabilir ve bununla kalmamakla birlikte birebir konuları anlamamız kendimizi geliştirmemiz için sosyal hizmet uzmanlarıyla birlikte çalışmalar yapabilmemiz için şans verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Sebebi ise kitaptan okuyarak sadece ezbere test çözülebilir, birebir çalışıldığında sorunlarla karşılaşarak çözüme ulaşılırken kendimizi alanımızda daha iyi geliştirebiliriz ve açık öğretimde mezun olunca şans verilmediğinden normal olarak tecrübeli olamıyoruz. Tecrübe için şans verilmesi gerekiyor diye düşünüyorum. |
20 | YÜZYÜZE: Tamamen uzaktan olması yerine seminer, konferans, toplantı vb organizasyonlarla öğrenciler akademisyenlerle periyodik biraraya gelmeli. |
21 | Öğrencinin üstüne düşen bir program olduğunu düşünmüyorum. |
22 | Kararsızım |
23 | Bunu hiç düşünmedim. |
Açıköğretimin en beğendiğiniz yönünü yazınız.
75 mezun katılmış, 48 yanıtlama alınmıştır.
1 | DEVAM Devam zorunluluğu olmaması |
2 | YARARLARI: Örgün okuyamayan bireylere üniversite okuma imkanı sağlanması. Örgün öğretime gitmeye vakti veya imkânı olmayanlar için güzel bir sistem Yoklama zorunluluğu olmadan gonulluluge ve ihtiyaca göre egitim Okumak isteyene fırsat eşitliği Esnek zaman Devam zorunluluğu olmaması Devamsızlıktan bırakmamaları Ayrı bi işte çalışırken üniversite mezunu olabilmek. Yaz okulu birde bütler Zamandan tasarruf. İyiki var çünkü açık öğretim olmazsa benim gibi okuyamayan okumak için önüne duvar orulenler Atılma olmaması okuyamaz Örgün eğitime ulaşma imkanı olmayan öğrencilere imkan sağlaması Çalışma ve öğrencilik birarada Örgün eğitim beğeniyorum.İmkan ve şartlar dahilinde acikogretim okudum,mezun oldum ve halen okuyorum. Çoğunlukla online olması Zaman ve mekan acısından çok pratik Okula gitmeden dersleri gorup sınava gırmek Canlı birebir dersler oda sorunlu Örgün eğitim imkanı olmayanlar için çok iyi bir sistem Örgün eğitime gitme imkanı olmayanlar için avantajlı. Herkese okuma imkanı veriyor. Her an ders çalışabilirsiniz Devamsızlıktan kalma gibi bir durum olmaması ve sınavlara başka illerde giriliyor olması. Yine öğretim üyeleri ile ilgili hocaların etik olmayan davranışlarına maruz kalmayıp kurunun yanında yaşın yanma durumunun olmaması. Sistem belli ders notları belli ders notu için para vermemek. Birçok üniversite bu imkanlara sahip değil özellikle İstanbul Ankara ve sayılı iller dışındaki üniversitelerin araştırma konusu da eksiklikleri var açıköğretim okurken bir okula bağlı kalmamak çok güzel bir fırsat. Özellikle ataaofun deneme sistemi var. Sınava yakın sistemde bol bol soru çözme imkanı sunuyor. Ve bu sadece sınavlarda geçme kolaylığı sağlamıyor bilgilerin kalıcı olmasını sağlayıp öğrenmeye teşvik ediyor. Eğitime ara vermek zorunda kalan herkese fırsatı eşitliği sağlıyor Okuyamamış bir sürü insanın en azından meslek sahibi olmasalar bile öğrenim görmeleri. Mesleği alanda öğrenme fırsatı veriyor, Kendi imkanlari ile okuyabilmek. Yetişkin olarak İş hayatındayken eğitim alabiliyorsun Online yapılması Hem çalışıp hem de okuma fırsatına olanak sağlaması Okuma imkanı veriyor bize Belirli düzgün sistemleri var evli ve çocuklu olunca çacuklarımızı yanlız bırakmadan okuyo olmak kendimizi geliştirmek İstediğimde ulaşabilmek internet sıkıntısı yaşamadıkça Devam sıkıntısı ve ortam değişikliği olmadığı için diğer sorumluluklarıma bir engel oluşturmayısı İyiki var zamanda okuyamamış olanlar için nimet bence Sorular sürekli tekrar ettiği için sadece çıkmış soruları çalışsak bile geçiyoruz. Kendi ders programımızı oluşturuyor olabilmemiz. Bize sunulan hizmetler. Hayat şartları zorluğu nedeniyle eğitime ara veren ya da örgün eğitime devam edemeyenler için eğitim imkanı sağlaması. Örgün eğitime erişemeyen, öncesinde okuma şansı olmayan kişilere kapı açtığı için beğeniyorum. Uzaktan okuyabilmek çok güzel Çalışmak zorunda olanlara kendilerini geliştirebilme fırsatı ve alan degisikligi yapabilme fırsatı sunuyor olması. Aynı zamanda çalışıp okuma şansınızın artması ve okula göndermeyen ailelere inat kendini gizli gizli yetiştirip bir yerlere gelmeye çalışan o değerli insanlar ? |
3 | EĞİTİM SİSTEMİ: Kopyala yapıştır yaparak kitap yazan (ki yazdıgını düşünen) sözde öğretim görevlisi yâda doc olmuş kişilerle muhatap olmamak. Vize ve finallerde dipnotlardan soru soran öğretim üyeleri ile uğraşmıyor olmak. |
4 | YERİNİ BİLME: Açık öğretimden okuyarak kendimi istediğim alanda geliştirme fırsatı buldum. Meslek açısından yeterli olmayabilirim fakat zaten üniversite okuyacak maddi imkanım yoktu başka bir şehre gitsem dahi yine kendimi gelistiremeyecek hem çalışıp hemde okul okuyacaktim ve bu durum birçok öğrencinin olduğu gibi benide okuduğum bölümde yetersiz kılıp mezun olduktan sonra yine işsiz kalmaya sevkedecekti. AÖF okurken kendimi tanıdım ilgi alanlarını öğrenip kişisel gelişimimi tamamladım. İstediğim alanda genişçe araştırma yapma imkanı buldum. |
5 | EKSİKLİKLER: Video içerikleri genel olarak iyidi full time vardiyalı çalışan bir öğrenci olarak video ve kitaptan çalışma öğrenim açısından yeterli oldu. Ancak ilk 2 yıl örgün okumasam bu bilgiler bende hep eksik ve yetersiz kalırdı. |
6 | hiç bir yönü |
Açıköğretimin en beğenmediğiniz yönünü yazınız.
75 mezundan alınan 49 yanıtlama.
EĞİTİM YETERSİZLİĞİ: Üniversite öğretimini tam olarak verememesi. Eğitimin yetersizliği Yüzyüzenin sıfır seviyesinde olması. Öğrencisine karşı ilgisiz kalması. Tanımlarda anlam güçlüğü canlı ders olmaması… Ezbercilik sistemi üzerine kurulması Sistemsel olarak eksiklerinin olması. Yetersiz eğitim Canlı derslerin az olması Sınıfiçi iletişimin az olması kendini geliştirme alan yetersizliği Yeterli programları yok. Eğitim kalitesi iyileştirilmeli, prensiplere ödevler verilmeli |
HARÇ: harç ücretleri yüksek Çok pahalı olmasına rağmen diplomasının hiçbir işe yaramaması Harç ücretleri fazla bu sorunlar umarım en kısa zamanda çözülür Harç ücretlerinin çok değişken olması. Bölümden ve üniversiteden üniversiteye göre değişmesi. Benim bütçeme fazla geldiği için harç paraları hiçbir ders kitabı bile verilmezken alınan harç paraları Ücret. ücreti çok pahalı, Sadece kâr amaçlı açılmaları eğitim öğretim yanlısı olmayıp öğrencinin örgün okuyamama durumlarının sömürülüp fırsata çevrildiği fakülte tarzı olmaları. |
KİŞİSEL: Hem normal hayat akışına uymak ve aynı zamanda kendini geliştirmek. Okuyabilmek Okul bitse de öğrenci statüsü kaybolmamalı. Yani ders kitapları ve dokümanlara mezuniyet sonrası da ulaşılabilmeli. Aktif katılım sağlayamadık özellikle pandemiden dolayı |
KONULAR: Diğer lisanslardan daha basit daha hafif düzeyde konuların olması, Eğitim eksikliği materyal yetersizliği Ders kaynaklarının bilgi bakımından yetersiz, ders sayıları artabilir, gerekirse az da olsa ödev verilmeli, videoları çok yetersiz zaten her dersin yok, İş hayatına hiçbir tecrübeyle atılamaman |
KONTENJAN: Gereksiz fazla kontenjan sonucu öğrenci birikimi Kontenjan sayısının istihdam imkânı ile paralel olmaması İş meslek konusunda önümüz açık değil Mezun sayısı artıyor, yeter |
OLUMLU: Açıköğretim fakültesinin kendi kendini disiplinize etme yönünü beğeniyorum. |
ÖĞRENCİ: Pasif kalıyor. Öğrenciler kendilerini geliştirmeyi düşünmek yerine geçsem yeter mantığında. Disiplin sağlanmaması Üstten ders almaya kısıtlılık getirilmesi yüzünden erken mezun olamamak. Bu sözde değil gerçekten iletişim yönünden zayıf hatta sıfır , gelişime kapalı mezunlarının olması. |
ÖĞRETİM ELEMANLARI: Dersler ile ilgili muhatap hoca bulamamak, eksik bilgilendirme İlgili danışman eksikliği bir de alan hocalarına ulaşabilmek en azından bizden sorumlu sosyal hizmet hocasına Hiçbir öğretim üyesi ile muhatap olmadan okulu bitirmek. |
SORULAR: Soruların zor olması. |
SINAV: Sınav araları çok az Bütün derslerden aynı gün sınava girmek, dört yanlış bir doğruyu götürmesi, vizeden dört üniteden sorumluyken sekiz üniteden soru geldi, Sınavlar çok sık aralıklarlı Sınavları ve eğitimlerde eksiklik olduğunu düşünüyorum Sınavlarda doğruların yanlışları götürmesi Sınav zamanları birbirine çok yakın ve okullar çok uzak yerlere veriliyor yanlış doğruyu götürmesin Sınavlar yüzyüze Yanlışların doğruları götürmesi çok büyük bir haksızlık 4 yanlışın 1 doğruyu götürmesi. |
SİSTEM: Bunları AÖF kapatılsın diye söylemiyorum. Eğer biz belli bir öğretim kapsamında eğitim alıyorsak gerçekten bu eğitimi almış olmamız gerekir. Fakat buna zemin oluşturulabilecek eğitim sistemimiz mevcut değil. |
UYGULAMA STAJ: uygulama yetersizliği, Örgün eğitimdeki gibi uygulama yok üçüncü sınıftan itibaren uygulama olmalı, Uygulamanın olmaması, Staj yapılmaması. Staj olmaması, Staj zorunluluğu olmaması Mesleki pratik yaptıramaması. |
Pek görmedim (1) |
Kararsızım (1) |
- Genel Sonuç
Yukarda yeralan her üç açıkuçlu soru çizelgesinde anlam bütünlüğü için de öbeklenen mezunların görüşleri herbiri açıkseçik çizelgelerin içinde bulunduğu ve zaman darlığı nedeniyle ayrıca yorumlanmamıştır. Yoruma gerek olmayacak kadar açık ifadelerdir. Ancak bunların kapalıuçlu sorularda olduğu gibi somut çizelgeleri çıkarılamadığı için onlarda olduğu gibi rakamsal ölçümleri yapılamamıştır. Katılımcı sayısı düşük, yanıtlar sınırlı olduğu için buna gerek de bulunmamaktadır. Okurlarımız gerek öğrenci gerek mezun katılımcılarımızın açıkuçlu sorulardaki görüşlerini tüm çıplaklığıyla çizelgelerde görmektedirler.
Ancak çok daha önceden ve o günlerde SOSYAL HİZMET MAGAZİN Dergisine yetiştirmek için zaman kaygısı olmadan hazırlandığı için öğrencilerin görüşleri kısa da olsa, kendi bölümünün altında, birinci bölümde, yorumlanmıştır. Özellikle öğrenci ve mezunların AÖ sistemiyle ilgili eleştirileri genelde ortaktır.
Yukarda yeralan her üç açıkuçlu soru çizelgesinde ardarda yazılan benzer cümleler yanlışlık değil, farklı görüş sahiplerinin ifadeleridir, hiçbiri silinmeden gruba alınması yeğlenmiştir. Tabii bunlar katılımcı sayısını göstermez, çünkü aynı cümleleri yazanların aynı cümleleri arkaarkaya yerleştirilmemiştir.
Mezunların görüşleriyle öğrencilerin görüşleri arasında fark vardır.
- Mezunlar olaya daha çok genelden bakıyor ve geneli daha kolay görebiliyorlar.
- Mezunlar iç değerlendirmeler de yapsalar daha çok sonuca bakıyorlar. Öğrenciler bulundukları ana bakıyorlar.
- Mezunlar daha çok “küçük gördükleri” hataları fazla dile getirmiyorlar, öğrenciler, yaşadıkları anlık sorunları genele yaymaya daha eğilimliler.
- Mezunlarda daha çok zor da olsa okuyabilmiş olmanın şükran duygusu seziliyor hatta yansıtılıyor. Öğrenciler devletin verdiği bu olanağın daha iyi olmasını isteme haklarını kullandıkları seziliyor.
- Ancak gençlerde beğenmedikleri ve belirtikleri noktaların değişmeyeceği yönünde bir umutsuzluk var. Mezunlarda olumlu ya da olumsuz böyle bir duygu beklenti görmedim.
- Daha çok öğrencilerde örneğin her yıl sorulan aynı soruların sorulması olumlu bir gösterge olarak gösterme var. Mezun, bunun böyle olmadığını söylüyor. Sanki susun, söylemeyin, der gibi bir hali var.
- Uygulama deneyimi kazanma, staj, sınavlar gibi temel konularda öğrencilerin ve mezunların değerlendirmeleri aynı.
- Yayınlanana kitapların ve anlatımlarının yeterli olmadığı konusunda da ortaklar ancak mezunlar bilgileri daha basit görüyorlar. Gençler böyle görmüyor.
Bunlar çok kısa her iki anketi ayrıntılı inceleme sonucunda vardığım değerlendirmeler. Kuşkusuz ölçülebilirlikleri yok.
Ek:
Mezunlara sorulan açıkuçlu sorulara verilen yanıtların özgün, yazım hatalarından arındırılmamış kopyaları ektedir.
Açık kalplilikle açıköğretimde gördüğünüz yanlışları, hataları, eksiklikleri kısaca yazınız.
51 yanıt
- Uygulama eksikligi.
- Uygulamada eksiklikler, öğrenci takipsizligi, rapor yazma becerisinde eksiklikler.
- Sadece sınava yönelik olması , güncellenmeyen kaynaklar , blok uygulamanın süresinin yetersiz olması ,
- Müfredata uygun kitapların olmaması, basit düzeyde tutulan çalışmalar, eksik donatılmış mezunlar
- Öğrenci çok pasif, kaynaklar yetersiz
- Saha ile tamamen kopuk. Tamamen uzaktan olmasi yerine seminer konferans toplantı vb organizasyonlarla ogrenciler akademisyenlerle peroyodik bir araya gelmeli.
- Eksik kaynaklar bir gune cok sinav siğdirmalari
- Sosyal hizmet bölümü bizzat stajı olması gereken bir bölüm.Yerinde bizzat olayları görerek her alanında stajla görerek olaylara şahit olarak işleyişi görerek yapmak gerekir kanaatindeyim.
- Bilgi eksikliği çok fazla , öğrencisine karşı ilgisii hiç yokk.
- Her bölümün stajı yok olmalı herkes tecrübe etmeli
- Sınavda ki soruların eşit olmadığını düşünüyorum. Yüzlerce sayfa kitaptan nerden soru geleceğini bilmiyoruz bu sıkıntısı da var…
- Harç çok fazla.
- Bunu hiç düşünmedim
- Eğitim kalitesi iyileştirilmeli kaynaklar artırılmalı daha ilgilenilmeli
- Eğitim için dersler yeterli ama kurumların bakış açısı çok kötü.Staj yapıyorsunuz ve dışlanıyorsunuz.Halbuki açıkta olup bu işe gönüllü olan çok fazla öğrenci var .Sadece diplomada açık öğretim yazması çok büyük dezavantaj.
- Yüzyüze eğitim elbette daha avantajlı
- Egitim sistemi dışında kişilerin kendilerini geliştirmesine daha önemli olduğunu düşünüyorum.Özellikle sosyal hizmet alanı geniş bir alan ve alanın yatkın olunan yada başarılı olacağımız bölümlerinde çalışmalar yaparak,hem mesleki hem toplumsal fayda sağlayabiliriz.
- Genel olarak memnunum
- Pratik yok teori çok. Sınav soruları az. derslerden gecmek.kolay
- Sınavlar online yapılmalı
- Öğrencinin üstüne düşen bir program olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar açık öğretim de olsa rapor yazmanın ve mevzuatların üstünde durulması gerektıgınj dusunuyorum. Ve bence haftada 1 kez canlı eğitim olmalı.
- Sadece materyal desteği ile yapılması eğitimin yeterince pekişmemesi verilen eğitim kalitesini düşürüyor. Harçların yüksek olması da yorucu bir konu.
- Uygulama staj eksikliği sorun
- Yeterli donanıma sahip olamıyoruz .
- Sosyal hizmet uygulama gerektiren bir meslek olduğundan ve insan odaklı olduğundan açıktan öğretimle olmaz
- Ders kaynaklarının bilgi bakımından yetersiz, ders sayıları artabilir, üçüncü sınıftan itibaren uygulama olmalı, gerekirse az da olsa ödev verilmeli, videolari çok yetersiz zaten her dersin yok, ücreti çok pahalı, bu görüşleri bir de dikkate alsalar keşke…
- Kitap okuyarak üniversite bitirilmez. Canlı (online) dersleri olmalı, katılım zorunluluğu ile birlikte. Bölüme girmek için bir taban puan olmalı benim 400 ile girdiğim bir bölüme 200 ile girmeleri zoruma gidiyor
- Açık öğretim gerekli ama bu şekilde degil. Ülkemizde açık öğretim eğitimde ümit tacirliğidir bana göre.Okuyup geçip sınava girerek hangi bölüm olursa olsun yetkinlik sağlanamaz meslek kavranamaz acikogretimde.Turkiye deki birçok bölümde böyle aslında örgün bile olsa yetersiz. Açılmak için açılmış birçok üniversite ve bölüm. Mezunların çoğu işsiz. Pasif bölümlerin üniversite öğrencilerinin de yetersiz bir şekilde mezun olduklarını görüyoruz. Genel anlamda ülkemizde eğitimde yetersizlik var okumak için okumak var öğrenmek için okumak kavramı yerleşmemiş. Her üniversitenin gizemli sistemsel ulaşılmazlığı var açık öğretimde üniversiteler bunyesince. Öğrenci muamelesi değilde sanki müşteri muamelesi gibi bir yaklaşım var. Ve güncel değiller çoğu gelişmenin gerisinde bir müfredata ve ders içeriğine sahipler. Zaten aktif üniversitelerin yanında AÖF mufredati çocuk oyuncağı gibi kalıyor.
- AÖF eğitimimde uzun yolculuğumu sizlere uzun anlatacağım.Yanlış lar olur telafileride Eğitimsizliğin toplumdaki bıraktı kötü izler iyi eğitimcilirle silinecektir. Eğitim fırsatını bulamayan herkese fırsat eşitliği veriyor bu fırsatı iyi değerlendirip açıktan okuyup kendini geliştirenlerde var geliştiremeyenlerde. Cinsiyet ayrımcılığından mağdur olan kızlarımıza, sağlık sorunları sebebiyle okuymayanlara, ekonomik sebeplerden erken yaşta çalışmak zorunda kalanlara daha nice sebeplerden okuyamayan herkese AÖF umut kapısı, iş kapısı, eğitim kapısı oluyor. İnsanların okuması için kendini aşması için bilgiye kavuşması için bir amaç bir sebep bir araç oluyor.
- Evet ben AÖF mezunuyum bununla gurur duyorum
- Bu diplomayı hakımla aldığıma inanıyorum çünkü çok çalıştım çünkü içimde bir ukde kalmıştı çünkü üniversite mezunu olmak hayalimdi. İkinci ünüversiteyide okuyorum ömrüm yetikçede okuyacağım başta kendime sonra çevreme, çocuklarıma örnek olmak için faydalı olmak için. Bilgi birkimlerimle karanlığa ışık olmak için AÖF BİZLERE BİR YOL EĞİTİME GİDEN, BİLME GİDEN BİR YOL bu yolda bende varım benim gibi niceleri Sizlerden ricam AÖF ye karşı olumsuz ön yargıları yıkın hayata empati kurarak bakmayı öğrenin. İnsan olmanın gereği olan EĞİTİM i bizlere verdikleri için öğrenmenin güzeliğin içimizde yeşertiği için canı gönülden AÖF te hizmeti geçen herkese teşekürler Başarılarınız devamını dilerim. Hoşçakalın.
- Uygulamaya açık olan derslerin aof de olmaması gerekir. Sosyal Hizmet var ama böyle olmaması gerekir. En azından staj, ödev, makale vs olması şart. İnsanlar bilgisiz mezun oluyor, bu cok yanlış. Düzeltilirse çok iyi olur.
- Ücretlerin daha cüzi olması gerek
- Mezun ögrencisini iş imkanlarına daha güzel yönlendirebilir.
- Uygulamali egitime daha çokyer verilméli
- Önlisans için de staj ve çeşitli kendi yararımımıza geliştirici eğitimler olabilir
- Online yapılmaması
- Üniversitenin örgün ve açıkoģretim ögrencileri arasinda bir ayrım yapmamalıdır örgün egitimde kullandiklari yöntemleri kaynakları açik ögretim ogrencileriyle de paylaşmalı yabancı muamelesi yapmamalıdır.
- Açıköğretimde eğitimler daha iyi şartlarda sağlanabilir ve Bununla kalmamakla birlikte birebir konuları anlamamız kendimizi geliştirmemiz için sosyal hizmet uzmanları ile birlikte çalışmalar yapabilmemiz için şans verilmesi gerekir diye düşünüyorum sebebi ise kitaptan okuyorak sadece ezbere test çözülebilir birebir çalışıldığında sorunlarla karşılaşarak çözüme ulaşılırken kendimizi alanımızda daha iyi geliştirebiliriz ve açık öğretimde mezun olunca şans verilmediğinden normal olarak tecrübeli olamıyoruz tecrübe için şans verilmesi gerekiyor diye düşünüyorum sınavlar da online olmalı ve bir güne 6 tane ders sığdırılmamalı çünkü hepimiz biliyoruz ki bu konular derin konular ?
- Kararsızım
- Yanlışlar doğruları götürmesin zaten okula gidemiyoruz kendi çabalarımızla ders çalışıyoruz.
- Ders materyalleri yetersiz, sanki sadece para toplamak için yapılan bi eğitim, biz imkanlarımız sınırlı olduğu için açıktan okuyoruz ama bize hiç alternatif sunulmuyor ve mezuniyet sonrasında da iş bulmak çok zor
- İş ortamında kullanmadığımız bilgilerin olması,
- Ders anlatımlarıyla ilgili sorunlar
- Sınavlara yönelik biraz yetersizlik
- Sistem tamanen sınavları geçmeye odaklı. Öğrenciler Bilgiye sınava girecek kadar ediniyor. Sistemin en büyük eksikliği sosyal ortamda aktif olacak meslekler için şuursuz eleman sayısını artırması. Ve en önemlisi sıkıntı Açıköğretimde okuyanların örgün öğrencilerle kendilerini mesleki boyutta eşit görmesi tam bir ütopya.
- Uzaktan eğitim gibi biz de canlı ders bir ders programı içine girersek daha verimli olabiliriz. Staj gerekli olmasını düşünüyorum. Çünkü açıköğretim deyince kimse ilgilenmiyor sonuçta aynı dersleri görüyoruz pdf ezber yapmak, kamera karşısına geçen hocaların monitörden okunduğu metinler değilde daha ilgi gösterilmiş bir program içine girmek istiyoruz benim gibi çoğu açıköğretim öğrencisi böyle düşünüyordur.
- Öğrencilere verilen ders notları içeriği konusunda bazı sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Bir çok ders ve üniteden sorumlu oluşumuzdan kaynaklı bizlere ezberci sistemden ziyade pratikte de bilmemiz, çalışma hayatına girdiğimiz de işimize yarayacak şeyler öğretilmeli.
- Öğrenci bir sorun yaşadığında veya sorusu olduğunda ilgili kişi veya kişiler ile kolay iletişim halinde olabilmeli.
- Derslerin online olabilmesini uygun saatlerde katilabilmeyi isterdim. Video anlatimlar cok düz ve ustunden kabaca anlatiliyor hatta metin okuma gibi oluyor
- Hocalarimızla ve okulla iletişim kurmakta zorluk çekiyoruz ve eğitimin verimi azalmakta
- biraz daha iyi olabilir
- Uygulama yönünden çok eksik. Bilgi yönünden kişiye bağlı.
- Hafta sonları staj yapabilme imkanın eksik olması ve stajın sadece bir seneye değil daha fazla geniş bir zamana yayılması imkanının olmaması.
- zaten atama yok , açıköğretim neden var anlamıyorum
- Ön lisans örgün okudum açık öğretimde lisans tamamlıyorum. Herkes açıktan okumak kolay dese de çok daha zor açıkçası. Çünkü gereksiz detay sorulabildiği gibi daha kolay şeyler de geliyor. Hangisinden daha çok soru gelir veya gelmez diye soracağınız bir hoca yok. Herşeye çalışıp öğrenmek zorundasınız. 4 yanlış 1 doğruyu götürüyormuş. Sınav sonuçlarından sonra öğrendim. Bu çok büyük bir eksiklik. Sadece çıkmış sorular geliyor diyen de yalan söyler çünkü neyden geleceğini bilmiyorsunuz. Ayrıca soruların cevapları da güncellenebiliyor sık sık. Güncellemeden haberiniz olmasa pdf veya kitaba göre işaretleseniz yanlış oluyor.
Açıköğretimin en beğendiğiniz yönünü yazınız.
48 yanıt
- Devam zorunluluğu olmamasi
- Örgün okuyamayan bireylere üniversite okuma imkani sağlanması.
- Örgün öğretime gitmeye vakti veya imkânı olmayanlar için güzel bir sistem
- Yoklama zorunluluğu olmadan gonulluluge ve ihtiyaca göre egitim
- Okumak isteyene fırsat eşitliği
- Esnek zaman
- Devam zorunluluğu olmaması
- Devamsizliktan birakmamalari
- Ayrı bi işte çalışırken üniversite mezunu olabilmek.
- Kopyala yapıştır yaparak kitap yazan (ki yazdigini düşünen) sözde öğretim görevlisi yâda doc olmuş kişilerle muhatap olmamak.
- Yaz okulu birde bütler
- Zamandan tasarruf.
- İyiki var çünkü açık öğretim ilmazsa benim gibi okuyamayan okumak için önüne duvar orulenler okuyamaz
- Atılma olmaması
- Örgün eğitime ulaşma imkanı olmayan öğrencilere imkan sağlaması
- Çalışma ve öğrencilik birarada
- Örgün eğitim beğeniyorum.İmkan ve şartlar dahilinde acikogretim okudum,mezun oldum ve halen okuyorum.
- Çoğunlukla online olması
- Zaman ve mekan acisindan çok pratik
- Okula gitmeden dersleri gorup sınava gırmek
- Canlı birebir dersler oda sorunlu
- Örgün eğitim imkanı olmayanlar için çok iyi bir sistem
- Örgün eğitime gitme imkanı olmayanlar için avantajlı.
- Herkese okuma imkanı veriyor.
- Devamsızlıktan kalma gibi bir durum olmaması ve sınavlara başka illerde giriliyor olması. Vize ve finallerde dipnotlardan soru soran öğretim üyeleri ile uğraşmıyor olmak. Yine öğretim üyeleri ile ilgili hocaların etik olmayan davranışlarına maruz kalmayıp kurunun yanında yaşın yanma durumunun olmaması. Sistem belli ders notları belli ders notu için para vermemek. Açık ogretimden okuyarak kendimi istediğim alanda geliştirme fırsatı buldum. Meslek açısından yeterli olmayabilirim fakat zaten üniversite okuyacak maddi imkanım yoktu başka bir şehre gitsem dahi yine kendimi gelistiremeyecek hem çalışıp hemde okul okuyacaktim ve bu durum birçok öğrencinin olduğu gibi benide okuduğum bölümde yetersiz kılıp mezun olduktan sonra yine işsiz kalmaya sevkedecekti. AÖF okurken kendimi tanıdım ilgi alanlarını öğrenip kişisel gelişimimi tamamladım. İstediğim alanda genişçe araştırma yapma imkanı buldum. Birçok üniversite bu imkanlara sahip değil özellikle İstanbul Ankara ve sayılı iller dışındaki üniversitelerin araştırma konusu da eksiklikleri var açıköğretim okurken bir okula bağlı kalmamak çok güzel bir fırsat. Özellikle ataaofun deneme sistemi var. Sınava yakın sistemde bol bol soru çözme imkanı sunuyor. Ve bu sadece sınavlarda geçme kolaylığı sağlamıyor bilgilerin kalıcı olmasını sağlayıp öğrenmeye teşvik ediyor.
- Eğitime ara vermek zorunda kalan herkese fırsatı eşitliği sağlıyor
- Okuyamamış bir sürü insanın en azından meslek sahibi olmasalar bile öğrenim görmeleri.
- Her an ders çalışabilirsiniz
- Mesleği alanda öğrenme fırsatı veriyor,
- Kendi imkanlari ile okuyabilmek.
- Yetişkin olarak ishayatındayken egitimm alabiliyorsun
- Online yapılması
- Hem çalışip hem de okuma fırsatina olanak sağlamasi
- Aynı zamanda çalışıp okuma şansınızın artması ve okula göndermeyen ailelere inat kendini gizli gizli yetiştirip bir yerlere gelmeye çalışan o değerli insanlar ?
- Belirli düzgün sistemleri var
- Okuma imkanı veriyor bize
- evli ve çocuklu olunca çacuklarımızı yanlız bırakmadan okuyo olmak kendimizi geliştirmek
- İstediğimde ulaşabilmek internet sıkıntısı yaşamadıkça
- Devam sıkıntısı ve ortam değişikliği olmadığı için diğer sorumluluklarima bir engel oluşturmayisi
- İyiki var zamanda okuyamamış olanlar için nimet bence
- Sorular sürekli tekrar ettiği için sadece çıkmış soruları çalışsak bile geçiyoruz.
- Kendi ders programımızı oluşturuyor olabilmemiz.
- Bize sunulan hizmetler.
- Hayat şartları zorluğu nedeniyle eğitime ara veren ya da örgün eğitime devam edemeyenler için eğitim imkanı sağlaması.
- Örgün eğitime erişemeyen, öncesinde okuma şansı olmayan kişilere kapı açtığı için beğeniyorum.
- Uzaktan okuyabilmek çok güzel
- Çalışmak zorunda olanlara kendilerini geliştirebilme fırsatı ve alan degisikligi yapabilme firsati sunuyor olması.
- hiç bir yönü
- Video içerikleri genel olarak iyidi full time vardiyalı çalışan bir öğrenci olarak video ve kitaptan çalışma öğrenim açısından yeterli oldu. Ancak ilk 2 yıl örgün okumasam bu bilgiler bende hep eksik ve yetersiz kalırdı.
Açıköğretimin en beğenmediğiniz yönünü yazınız.
49 yanıt
- Sosyal hayatta ayrımcılık, Dersler ile ilgili muhatap hoca bulamamak, uygulama ve kendini geliştirme alan yetersizligi
- Üniversite öğretimini tam olarak verememesi.
- Eğitimin yetersizliği
- Diğer lisanslardan daha basit daha hafif düzeyde konuların olması,eksik bilgilendirme iş hayatına hiçbir tecrübeyle atilamaman
- yanlış doğruyu götürmesın harç ücretleri yüksek
- Gereksiz fazla kontenjan sonucu öğrenci birikimi
- Yüz yüze nin sıfır seviyesinde olmasi
- Sorularin zor olmasi
- Okul bitse de öğrenci statüsü kaybolmamalı. Yani ders kitapları ve dokümanlara mezuniyet sonrası da ulasilabilmeli.
- Öğrencisine karşı ilgisiz kalmasii.
- Sınav araları cok az
- Eğitim eksikliği
- Hem normal hayat akışına uymak ve aynı zamanda kendini geliştirmek. Okuyabilmek
- Pek görmedim
- Çok pahalı olmasına rağmen diplomasinin hiçbir işe yaramaması
- Tanımlarda anlam güçlüğü materyal yetersizliği
- Acikögretim fakültesinin kendi kendini disiplinize etme yönünü beğeniyorum.
- İlgili danışman eksikliği
- Örgün eğitimdeki gibi uygulama yok
- Sinavlar yüzyüze
- Pasif kalıyor. Öğrenciler kendilerini gelıstırmeyı dusunmek yerine gecsem yeter mantığında.
- Ezbercilik sistemi üzerine kurulması
- Yeterli programları yok . Aktif katılım sağlayamadık özellikle pandemiden dolayı
- Ders kaynaklarının bilgi bakımından yetersiz, ders sayıları artabilir, üçüncü sınıftan itibaren uygulama olmalı, gerekirse az da olsa ödev verilmeli, videolari çok yetersiz zaten her dersin yok, ücreti çok pahalı, bu görüşleri bir de dikkate alsalar keşke…bir de alan hocalarina ulaşabilmek en azından bizden sorumlu sosyal hizmet hocasına
- Eğitim kalitesi iyileştirilmeli, prensiplere ödevler verilmeli
- Üstten ders almaya kısıtlılık getirilmesi yüzünden erken mezun olamamak. Sadece kâr amaçlı açılmaları eğitim öğretim yanlısı olmayıp öğrencinin örgün okuyamama durumlarının somürülüp fırsata çevirildiği fakülte tarzı olmaları. Hiçbir öğretim üyesi ile muhattap olmadan okulu bitirmek. Okurken ve okuduktan sonra sırf fakultenin isminden dolayı deneyim kapılarının kapatılması. Bu sözde değil gerçekten iletişim yönünden zayıf hatta sıfır , gelişime kapalı mezunlarının olması. Bunları AÖF kapatılsın diye söylemiyorum. Eğer biz belli bir öğretim kapsamında eğitim alıyorsak gerçekten bu eğitimi almış olmamız gerekir. Fakat buna zemin oluşturulabilecek eğitim sistemimiz mevcut değil. Harç ücretlerinin çok değişken olması. Bölümden ve üniversiteden üniversiteye göre değişmesi.
- Bütün derslerden aynı gün sınava girmek, dört yanlış bir doğruyu götürmesi, vizeden dört üniteden sorumluyken sekiz üniteden soru geldi, Harç ücretleri fazla bu sorunlar umarım en kısa zamanda çözülür
- Staj olmaması, canlı ders olmaması…
- Ücret
- Meslekibpratik yaptıramamasi.
- Canlı derslerin az olması
- Staj zorunlulugu olmaması
- Sınavlar çok sık aralıklarlı
- 4 yanlışın 1 doğruyu götürmesi
- Ayrıştırılma
- Sınavları ve eğitimlerde eksiklik olduğunu düşünüyorum
- Kararsızım
- Sınavlarda doğruların yanlışları götürmesi
- Benim bütceme fazla geldiği için harç paraları hiç bir ders kitabı bile verilmezken alınan harç paraları
- Disiplin sağlanmaması
- Yetersiz eğitim
- İş meslek konusunda önümüz açık değil
- Staj yapılmaması.
- Sınav zamanları birbirine çok yakın ve okullar çok uzak yerlere veriliyor
- Sıstemsel olarak eksiklerinin olması.
- Uygulamanın, sınıfiçi iletişimin az olması
- Kontenjan sayısınin istihdam imkanı ile paralel olmamasi
- mezun sayısı artıyor, yeter
- Yanlışların doğruları götürmesi çok büyük bir haksızlık
(15 12 2021, Istanbul)
*