21. YÜZYILDA TÜRKİYE’DE ETİK VE SOSYAL ÇALIŞMALAR

Prof. Dr. İlhan TOMANBAY

Bu bildiri Almanca olarak yazılmış ve
2005 yılında Almanya’da bir seminerde
sunulmuş olup daha sonra Almanca metin
aşağıdaki kitapta bölüm olarak yayınlanmıştır:

Susanne DUNGS/Uwe GERBER/Heinz SCHMIDT und
Renate ZITT (Hrgb.).
Soziale Arbeit und Ethik im 21. Jahrhundert – Ein Handbuch,
 Leipzig: Evangelische Verlagsanstalt, 2006, s. 190-209.

İçindekiler

  • Giriş
  • Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
  • SHÇEK’in Sosyal Hizmetleri
    • Aile Hizmetleri
    • Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve Gençler
    • Sokak Çocukları
    • Kreşler / Çocuk Gündüz Bakımevleri
    • Huzurevleri
    • Kadın Konukevleri / Kadınevleri
    • Özürlüler İçin Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri
    • Toplum Merkezleri
    • Ayni ve Nakdi Yardım
    • Koruyucu Aile ve Evlatlık
    • USH (Uluslararası Sosyal Hizmetler) ile Ortak Çalışma
  • Sonuç

Kaynakça

GİRİŞ

Almanya’da Sosyal Hizmet ve Sosyal Eğitim alanında Türkiye’deki sosyal çalışma ve sosyal hizmetlerle ilgilenen çok insan vardır. Bu alanda bulunan öğrenci ve bilimcilerden bu konularda bilgi ve materyal isteklerini içeren çok sayıda klasik ya da elektronik mektuplar alırım. İlgililerin çoğu Türkiye’deki çeşitli sosyal sorun alanlarından ya da sosyal hizmetlerin Türkiye’deki örgütlenme yapıları üzerine yeni bilgiler ya da materyal istemlerler. Burdan çıkarak, bu makalede Türkiye’deki sosyal hizmetlerin ve güncel durumunu özetlemek istedim.

Türkiye’de sosyal hizmetler dört farklı biçimde, dört farklı örgütlenme yapısında örgütlenmişlerdir.

  1. Kamu kurum ve kuruluşları olarak,
  2. Yerel kuruluşlar olarak,
  3. Özel kuruluşlar olarak ve
  4. Gönüllü kuruluşlar olarak.

Kamu yönetimi ve yerel yönetimler Türkiye’de, Almanya’daki gibi tek bir yapılanmanın iki farklı adı olarak anılmazlar; birbirinden ayrı ve farklı iki örgütlenme modelini oluşturmaktadırlar. Türkiye’nin yönetim dizgesi bu bağlamda iki başlıdır: kamusal ve yerel yönetimler. Bu nedenle, Türkiye’deki tüm sosyal hizmetleri bir başlık altında betimleyebilmek çok kapsamlı bir çalışma olurdu. Geniş kapsamlı bir konu olduğu için de bu makalede sadece kamusal sosyal hizmetleri tanıtmak istiyorum.

Kamusal kurumlar merkezi yönetimin altında yeralan kurum ve kuruluşlardır. Bu anlamda sosyal hizmet alanlarında birkaç merkezi kurum bulunmaktadır. Örneğin, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), Aile Araştırma Kurumu, Özürlüler İdaresi Başkanlığı ile Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü. Bunların herbiri zaman zaman ayrı bakanlıklar altında bulunurlar.

Aile Araştırma Kurumu ile Özürlüler İdaresi Başkanlığı politik ve yönetsel hizmet merkezleridir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ise bünyesinde birçok sosyal hizmet kuruluşunu barındırır ve uygulama kuruluşlarıyla kapsamlı bir uygulama hizmet örgütlenmesidir. Altında çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, huzurevleri, rehabilitasyon merkezleri, kadın konukevleri, toplum merkezleri vb. bulunur.

Bu kuurmlar sosyal hizmet kapsamında birincil kurumlar olarak adlandırılırlar. Bunların yanısıra sosyal hizmet bağlamında ikincil kurumlar da bulunmaktadır. Örneğin, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yeralır ve sağlık ve psikiyatrik alandaki sosyal hizmetleri yürütür. Sosyal Sigortalar Kurumu sosyal hizmet bürolaı ve hizmet boyutlarıyla çalışan çeşitli hastane ve kreşlere sahiptir. Üniversitelerde Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlıkları, Adalet Bakanlığı bünyesinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü sosyal hizmetleri de içeren hizmetler yürütürler.

SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU (SHÇEK)

Bu makalenin çerçevesi SHÇEK ile sınırlıdır. SHÇEK 17 devlet bakanlıklarının bir tanesine bağlı olarak hizmet görür. Bir genel müdürlüktür. Altında, her biri aileden, özürlülerden, yaşlılardan vb. sorumlu olan çeşitli daire başkanlıkları vardır.

SHÇEK’in genel müdürlüğü Ankara’dadır. Ve toplam 81 ilde (Türkiye’deki illerin tamamı) il müdürlükleri bulunmaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin birçok iline ve ilçesine dağılmış bulunan çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları, huzurevleri, aile danışma merkezleri, toplum merkezleri vb. gibi çeşitli sosyal hizmet kuruluşları etkinlik içindedirler.

Türkiye’de kamu kurumları çok büyük çoğunluğuyla genel bütçeye sahip iken SHÇEK katma bütçeli bir kamu kurumudur. Bu sayede Kurum bağış toplayabilmektedir. Başka deyişle, bağış toplayabilen bir kamu kurumu olabilmesi, katma bütçeli bir kamu kurumu olmasıyla ilgilidir. Bu çerçevede başka birçok kamusal kurumların gelirlerinin belirli bir yüzdesi yasal olarak SHÇEK’in bütçesine aktarılır. Örneğin, yerel yönetimlerin, İl Müdürlüklerinin, kamusal piyango kurumlarının, devletçe desteklenen Türk Hava Kurumunun elirlerinin belirli bir yzüdesis SHÇERK’in bütçesine aktarılmaktadır. Ayrıca SHÇEK Başbakanlığın döner sermayesinden de yasal olarak ay alma hakkına sahiptir. Bunların yanısıra kendisine bağışlanan taşınmazların kira gelirlerine de sahiptir.

SHÇEK’e bağlı olan sosyal kuruluşların dökümü şöyledir:

Çizelge 1

SHÇEK’e Bağlı olan Kuruluşlar (Mayıs 1999)

Kuruluşlar Yaş Grupları Kuruluş Sayıları Bakım Altındaki İnsan Sayısı
Çocuk Yuvası 0-12 76 7.231
Yetiştirme Yurdu 13-18 96 10.378
Gençlikevi (Yetiştirme Yurtlarındaki Bakım Sonrası Kuruluşlar) 18+ 6 30 ~
Sokak Çoukları Rehabilitasyon Merkezi ~ 18 6* 200 – 300 ~
Kreş ve Gündüz Bakımevi 0-6 23 2000 ~
Huzurevi 60+ 50 5435 kapasiteli
Yaşlı Danışma Merkezi (Gündüzlü Kuruluş) 60+ 5 900 ~ Üye
Kadın Konukevleri 8 1722 (1990-1999)
Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi (Özürlüler İçin) 46 3455
Toplum Merkezi 24 1994-1998: 29143 1999 Mayıs’a kadar: 5000 Katılımcı

Kaynak: (a) SHÇEK 1999 Mali Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna Devlet Bakanı Hasan Gemici‘nin Sunuşu. Ankara. (b) Son sayılar SHÇEK Genel Müdürlüğünün internet sayfasından alınmıştır.

SHÇEK’İN SOSYAL HİZMETLERİ

SHÇEK’in sosyal hizmetleri bu yazının başında belirtiğim dört büyük odelden kamuya ait sosyal hizmetlere örnektir. Bu nedenle doğal olarak Devletin sosyal politikasına göre biçimlenir, planlanır ve uygulanır. Yerel yönetimlere bağlı sosyal hizmetler, özel girişimler ile sivil toplum örgütlerine bağlı kuruluşlar eliyle sürdürülen sosyal hizmetler bugüne değin nicel bakımdan SHÇEK’in ulaştığı kapsama ulaşamamışlardır. SHÇEK’in kurumsal sosyal hizmetleri Türkiye boyutunda sayısal olarak ne denli yetersiz de olsalar (Nitelik konusu ayrı bir tartışma konusudur.) diğe üç sektörün sosyal hizmetlerine göre daha fazla yaygınlık gösterirler. (Etkinlik konusu nitel değerlendirmeye girer.)

Aile Hizmetleri

SHÇEK’in diğer sosyal hizmetlerinin yanında aile hizmetleri yaygın bir ağ oluşturur. Kurumun çaışma ağı içinde ortalama 10 000 Çocuk ve genç aile yanında koruma ve bakım altındadır. Hizmetlerin kapsamında aile ziyaretleri, sosyal araştırmalar ve ailelere sosyal yardım dağıtımı vardır.

Korunmaya Muhtaç Çocuklar ve Gençler

SHÇEK’in kuruluş yasasında korunmaya muhtaç çocuklar ve gençler tanımlanır.

“Korunmaya Muhtaç Çocuk”; beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup;

“1. Ana veya babasız, ana ve babasız,

“2. Ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan,

“3. Ana ve babası veya her ikisi tarafından terkedilen,

“4. Ana veya babası tarafından ihmal edilip; fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa sürüklenen,

“çocuğu ifade eder.” (2828, Md. 3)

Türkiye’de korunmaya muhtaç çocuk sayısı belli dğildir. Sayılması da olanaksızdır. Yıllar içinde 500.000 ile 4.000.000 arasında tahmin ve savlarda bulunanlar vardır (Tomanbay 1990. 137) Doğru olan, bugün 0-18 yaş arasında çocuk ve gençlerin sayısının nüfusun % 41’ini oluşturduğudur (DIE 1995). Bir başka gerçek de korunmaya uhtaç çocuk ve gençlerin sayısının 24 Ocak 1980 kararlarıyla parasalcı ekonomik politikanın (Friedman Politikasının) uygulamaya koyulmasından sonra hızla artmış olması ve artmayı sürdürmesidir*.

Bir araştırmaya göre çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtlarında bakılan çocuk ve gençlerin % 51.41’i yoksulluk nedeniyle Devletin koruması altında alınmış durumdadırlar (1999 Mali Yılı Bütçesi… s. 12).

Korunmaya muhtaç çocuk ve gençler için Türkiye’de iki ayrı kuruluş türü vardır. Çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları. Çocuk yuvalarında 0-12 yaş arasındaki çocuklar bakım altında tutulurlar. Yetiştirme yurtlarında ise 13 ile 18 yaş arasındaki gençler… Toplam 172 kuruluşta ortalama 18.000 korunmaya muhtaç çocuk ve genç Devletin koruması altında bakılmaktadırlar. Bu kuruluşlarda bakıacı personelin yanısıra sosyal çalışmacılar, öğretmenler, psikologlar, doktorlar ve hemşireler uzman elemanlar olarak görev yaparlar.

Aşağıda, SHÇEK’e bağlı çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarında korunma altına alınmış çocuk ve gençlerin sayıları görülmektedir.

Çizelge 2

Devletçe Koruma Altında Tutulan Çocuk ve Gençler (Ekim 1988)

Yaş Grupları Kız Oğlan Toplam
0 – 6 722 1.032 1.754
7 – 13 1.831 3.228 5.059
13 + (Çocuk Yuvasında)) 189 229 418
Toplam (Çocuklar) 2.742 4.489 7.231
13 – 18 (5-8. Sınıflar)     5.809
13 – 18 (Lise)     3.564
13 – 18 (Üniversite)     320
13- 18 (diğer)     685
Toplam (Gençler)     10.378
TOPLAM (Çocuklar ve Gençler)     17.609

Gençler 18 yaşına geldiklerinde bu kuruluşlardan ayrılmak zorundadırlar. Ancak, barınacak yeri ve çalışacak işi olmayan gençler ya da evlenmemiş gençler sokağa bırakılamaz kuşkusuz. Bir süre daha kuruluşlarda kalabilirler ve sosyal çalışmacılar onlar için en doğru çözümü üretmeye çaba harcarlar.

Toplam 6 gençlikevinde 18 yaşını ageçmiş ve yetiştirme yurtlarından çıkmış ve iş bulamamış bu gençler barınırlar. Bunlar apartman daireleridir. Gençler oralarda da sosyal çalışmacılar tarafından gözetilirler, ilgi altında tutulurlar.

Yetiştirme yurtlarından yetişen bu tür gençler için bir yasa vardır. 3413 sayılı (1988) bu yasaya göre kamu kurumlarında görevlendirilirler. Bu yasa sayesinde 1988 yılından 1998 yılının sonuna değin ortalama 13.850 enç kamu kaurum ve kuruluşlarında işlendirilmişlerdir.

Sokak Çocukları

24 Ocak 1980 kararlarından sonra daha da bozulan gelir dağılımı ve yaygınlaşan yoksulluk ama bunun yanısıra okul eğitimindeki nicel ve nitel gerilemeler dolayısıyla Türkiye’de sokak çocukları ve sokakta çalışan çocuklar sorunu hızla büyüdü ve tam anlamıyla bir sosyal sorun, hatta sosyal facia durumuna geldi. Türkiye’de 0-18 yaş arası çocuk ve gençlerin nüfusun % 41’ini oluşturduğunu anımsarsak sorunun boyutu daha da daha iyi ve kolayca anlaşılabilir. Keza, ülkede yaşanan iç göçler, aile parçalanmaları, ailelere ve çocuklara sosyal destek yetersizlikleri, gene yetersiz ve kötü eğitim ve öğretim olanakları, eğitim ve öğretimde nitelik düşüklüğü, anababaların eğitim ve öğretim düzeylerinin düşüklüğü ile olumsuz ekonomik koşullar sokak çocuklarının sayılarının artmasında büyük bir rol oynar.

Başıboş çocuklar incelticiler (tiner), UHU ve benzeri bağımlılık yapan maddeleri kullanıyorlar. Cinsel sömürünün ve fuhşun tuzağına düşüyorlar. Onlar büyük kentte yaşayan insanlar için giderek daha fazla tehlikeli oluyorlar. Yarattıkları suçluluk olaylarıyla basının ve diğer kitle iletişim araçlarının hergün daha fazla konusu oluyorlar. Dört tiner bağımlısı çocuk birkaç ay önce bir anne ve 21 yaşındaki kızına tecavüz ederek kızı öldürdüler, anne ağır yaralı kurtuldu (Hürriyet, 14.11.1998). Bir başka olayda, 10, 15 ve 15 yaşlarında üç uyuşturucu bağımlısı genç kendilerinden bira parası isteyen garsonu, Erhan Ülkü (30), İzmir’de bir barda bıçaklayarak öldürdüler. Garson, Almanya Elsenfeld’den geridönüşçü bir ailenin oğluydu (Milliyet, 6.6.1999).

Sokak çocukları ya da sokakta çalışan çocuklar konusu ilkkez Ankara’da UNICEF ve ILO’nun 80’li yılların başlarında verdiği bir projeyle günün gündemine girdi. Bunun üzerine SHÇEK konuya tepki verdi ve sokak çocuklarıyla ilgili birkaç kuruşul oluşturdu. Bugün Ankara, Istanbul ve İzmir’de sokak çocuklarıyla ilgilenen birkaç sivil toplum örgütü kurulmuş durumdadır.

1998 yılında Istanbul’da SHÇEK’le işbirliği içinde Valilik, Yerel Yönetim ve STÖ’leri “İlk Adım Istasyonu” adıyla sokak çocukları için bir danışma ve rehabilitasyon Bunu, zamanla, İzmir, Ankara, Adana ve Istanbul’daki Soskak Çocukları Rehabilitasyon Merkezleri izledi. (Istanbul’da açılan kuruluşa Çocuk Koruma Merkezi adı verildi ve sosyal çalışmacı işlendirildi.

Gündüzlü Çocuk Bakım Kuruluşları

Çalışan ana ve babaların çocuklarının günboyu bakımı için SHÇEK’im kreşleri vardır. Bunlar, farklı bir deyişle, kamusal kreşlerdir. SHÇEK bünyesindeki toplam 23 kreşte 0-6 yaşları arasındaki ortalama 2000 çocuk gündüzlü bakım görür. Bu kuruluşlarda da sosyal çalışmacılar görev yaparlar.

Huzurevi

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu 1920’li yıllarda yaşam beklentisi ortalama 30 yıldı. Bu rakam 2000’li yıllara yaklaştıkça 68 oldu (DIE). Bu nedenle yaşlılık Türkiye Cumhuriyeti için görece yeni bir konu, yeni bir sorun alanı ve sosyal hizmet için yeni gelişen bir meslek alanı.

Türkiye’de 60 yaşın üzerindeki nüfusun sayısı 1990 yılı rakamlarıyla 4.032.656’dır. Bu demektir ki, nüfusun % 7,14’ü 60 yaşın üzerindedir. 2010 yılında bu yüzdenin % 15 % olacağı hesap edilmektedir.

Yaşlılar da SHÇEK’in kurumsal koruması altındadır. 60 yaşını aşan ve gereksinim duyan yaşlılar için çeşitli kentlerde huzurevleri bulunmaktadır. Huzurevlerinin sayısı 1999 yılında 50 idi. Toplam kapasiteleri ise 5435 idi. Toplam huzuerevlerinin dört tanesinde yatağa bağlı yaşlıların bakımı yapılmaktadır. Bu kuruluşların adı “Sürekli Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi”. Bunların dışında tüm Türkiye’de beş Yaşlı Danışma Merkezi bulunmaktadır. Bir başka adıyla “Yaşlı Kulüpleri”. Bu gündüzlü kuruluşlarda yaşlılar boş zamanlarını değerlendirme olanağı bulurlar.

Kadın Konukevleri

Korunmaya durumunda olan ya da korunma koşulları altında bulunan kadınlar için ilk kamusal oluşum 1990 yılında SHÇEK bünyesinde Ankara’da açılan konukevidir. Bugün (1999) Türkiye’de sekiz kamusal kadın konukevi bulunmaktadır. Buralarda ortalama 2000 kadın ve onların 1600 çocuğu koruma altında alınmıştır. Bugünlerde ortalama 250 işsiz kadına işyeri ve çalışma olanağı sağlanmıştır.

Özürlüler için Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri

SHÇEK bedensel ve zihinsel engelliler için yataklı 18 ve gündüzlü 28 kuruluş ile rehabilitasyon hizmetleri sunmaktadır. Toplam 3455 kapasitenin 1295’u yataklı, 2160 gündüzlü bakım altında bulunmaktadır. Bunun dışında 1998 yılında 150 engelli ailesine danışma hizmeti verilmiştir. Evlerinde özürlü birey bulunan 350 aileye de aile hizmeti sağlanmıştır.

Son yıllarda bakım ve rahabilitasyon merkezlerinin sayısı hızla artmıştır. Çünkü, 1998 yılından başlayarak son yıllarda Kurum bu hizmeti sözleşmeler imzalayarak gönüllü kuruluşlar eliyle gerçekleştirmeyi kontinuierlich denemiştir. Sözkonusu kuruluşlar ve onların altyapısı gönüllü kuruluşlar tarafından kurulur ve döşenir. SHÇEK idari ve sosyal çalışmacı gibi uzman personeli sağlar. Bu modelle 1998 yılında özürlüler için 16 yeni kuruluş açılmıştır.

Toplum Merkezleri

Toplum merkezleri Türkiye’de çok gelişmiş kuruluşlar değildir. Hükumetler ve yerel yönetimler bu sosyal hizmet modelini uzun yıllar ciddi biçimde gözardı etmişlerdir. Bu kuruluşlar kamu yönetimleri tarafından uzun yıllar tehlikeli ve arzu edilmeyen kuruluşlar olarak görülmüştür. Çünkü, sol eğilimli gençlerin toplum merkezlerinde politik çalışma ve örgütlenme ortamı buldukları düşünülmüştür. 70’li ve 80’li yıllarda kimi gönüllü kuruluşların girişimiyle toplum merkezleri kurulmuştur. Ancak bunlar hükumetlerin müdahaleleri ve politik önlemleri nedeniyle uzun ömürlü olamamışlardır. Hatta içlerinde kaptılanlar olmuştur.

Bugün iki yeni gelişme vardır. Birincisi sol gençlik gruplarının örgütlenmeleri kırıldı ve depolitize edildiler. İkincisi kentlerde toplum merkezlerine olan gereksinim iç göçler ve zorunlu göçler nedeniyle kırsaldan gelenlerin yaşadığı uyum güçlükleri gelişme ve yaygınlaşma gösterdi. Gençler, kadınlar ve erkekler için birşeyler yapılmalı, çünkü kentlerdeki uyum güçlükleri suçluluğu ve diğer sosyal sorunları tahrik etmektedir. Toplum  merkezleri hükumet edenler tarafından daha çok endilerine göre eğitme, disiplin ve denetim adresleri olarak görülmekte ve bu boyutuyla kullanılmak istenmektedir. Bu nedenledir ki SHÇEK son yıllarda 21 toplum merkezi kurmuştur, ancak bunlar hükumetlerin kendileriyle uyumlu ve kabul edilir gönüllü kuruluşlar ile yaptıkları sözleşmelerle kurulan merkezleridir. SHÇEK bu tür  açılan kuruluşlar için elektrik gaz gibi masrafları ile bir iki sosyal çalışmacı gibi uzman personelin kadrolarını ödemektedir.

Toplum merkezlerinde somut olarak toplumla çalışma uygulaması yapılır. Komşular arasında uyum ve yeni anlayış geliştirilmesi teşvik edilir. , die Anpassung unter Nachbarn und neues Verständnis gefördert. Ama daha çok, öğrenciler, gençler, kızlar ve kadınlar için gene merkezce belirlenen alanlarda kurslar düzenlenir ve sunulur. Bu merkezler daha çok kenar mahalelerde, gecekondu bölgelerinde kurulmaktadır.

Çizelge 3

SHÇEK!in İlk Toplum Merkezleri

Sayı Nerede Açılış Günü
1 Altındağ Toplum Merkezi (Ankara) 14.04.l993
2 Karşıyaka Toplum Merkezi (İzmir) 14.04.l993
3 Giresun Toplum Merkezi 29.11.l993
4 Bursa Toplum Merkezi 01.12.1993
5 Çanakkale Toplum Merkezi 29.07.l994
6 Şafaktepe Toplum Merkezi (Ankara) 19.09.l994
7 Edirne Toplum Merkezi 16.03.l996
8 Abidinpaşa Toplum Merkezi (Ankara) 15.01.l996
9 Kepezaltı Toplum Merkezi (Antalya) 12.04.l996
10 Seyrantepe Toplum Merkezi (Diyarbakır) 03.01.l997

Toplum merkezlerinde kursların yanısıra danışma hizmetleri de verilir. 1997 yılında (Mayıs ayına değin) örneğin, sağlık, eğitim, psikososyal, ekonomik ailesel ve hukuksal sorunlar alanlarında 2.230 kişiye danışma hizmeti sunulmuştur.Ayrıca, 1.003 kişi toplum merkezlerinin sunduğu seminer, kutlama, kurslar, kültürel ve sanatsal çeşitli sosyal etkinliklere katılmıştır.

Toplum merkezlerinde uygulanan birkaç proje örneği, ki bunların bir kısmı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokulu uygulama öğrencilri tarafından da gerçekleştirilmiştir:

Ana ve Çocuk Eğitimi, Kadın Komisyonu oluşturulması, bireysel yeteneklerin geliştirilmesi, Ev Ödevlerine Yardım, Sağlık Üzerine Seminer, Boş Zaman Etkinliklerinin Organizasyonu, Ailede gençlik çağında çocuklarla iletişim, Aile projeleri, (örneğin; Aile İçinde İletişim), Çevrede toplum merkezleri üzerine kamuoyu geliştirilmesi, İngilizce kursu, Bakıacı anne kursu, kadınların çalışma yaşamına katılmaları, Sokak çocukları için okuma yazma kursları, gençlerin toplumsal etkinliklere katılmaları, vb.

Ayni ve Nakdi Yardım

Türkiye’de kendine özgü bir sosyal yardım yasası yoktur. Ve tüm ülkeye yaygın bir sosyal yardım dağıtım ddizgesis bulunmamaktadır. Sosyal yardım dizgesi devletçe kurulan vakıflar eliyle vakıf esasına göre yerel düzlemde dağıtılmaktadır. Bu vakıf dizgesi dışında SHÇEK ve birkaç sivil toplum örgütü çok sınırlı olarak ve çok düşük miktarlarda sosyal yardım dağıtme işlevini üstlenmişlerdir. SHÇEK’te bunun için bir şube bulunmaktadır. Sosyal Yardım Şubesi. Bu hizmet ve birim 1987 yılında yeniden düzenlendi. Bugünden buyana bu birimden 55.076 yoksul kişi sosyal yardım aldığını görüyoruz. Bugün için ne dağıtım miktarının ne de dağıtılan yarımın miktarının yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal yardım için tüm ülkede geçerli bir çizelge de geliştirilmemiştir. Hangi koşullarda kimlere, ne zamanlar verileeğini, hangi gelir gruplarına hangi miktar yardım verilebileceğini esasa bağlayan bir çizelge yoktur. Sosyal yaradımı dağıtmakla sorumlu kişi, ki bu sosyal çalışmacı olabilir de olamaz da, belirli sınırlar içinde takdir hakkını kullanır. (Bu miktar bugün için 50 YTL dolayındadır (2005).

Sosyal yardımın genel bütçe içindeki payı sadece SHÇEK’in Sosyal Yardım Şubesi tarafından sosyal yardım ile sınırlıdır. Devlet vakıfları eliyle dağıtılan soyal yardım çok büyük tutarlar tutar ancak genel bütçe içinde yeralmaz. Devlet bütçesinin dışında bir tutardır. Bu durumun da enflasyonu körükleyici etkisi çeşitli çevrelerde konuşulur.

Sosyal yardıma harcanan toplam paranın miktarı ne devlet bütçesinde yeraldığı ne de bunun dışında toplandığı kadarıyla bugünün yoksulluk boyutuna göre çok yetersizdir. Sosyal yardımı gerçek gereksinim sahiplerinin büyük çoğunluğu alamadığı gibi alanlar sınırlı ve belirli bir kesimdir. Çünkü sosyal yardımın genel ve yaygın, belirlenmiş ilke ve kurallar gözetilerek dağıtıldığı söylenemez. Daha çok vakıf ve cemaat anlayışına göre dağıtım yapılır.

SHÇEK’in sosyal yardım dağıtma esasları içinde genel birkaç kural şunlardır:

  • Yurtlarda bakılan yoksul ailelelerin çocukları ve gençleri, eğer ailelerine parasal destek sağlanırsa evlerinde bakılma olanağı varsa o ailelere;
  • Aileleri tarafından yoksulluk nedeniyle bakılamayan ve bu nedenle yurtlara verilmek istenen, ancak yurtlara da yersizlik nedeniyle alınamayan çocukların ailelerine;
  • Özürlü olup da, aileleri yanında bakımı yapılabilecek, ancak ekonomik nedenlerle durumları güç olan özürlülerin ailelerine

SHÇEK Sosyal Yardım Şubesince sosyal yardım yapılır.

Koruyucu Aile ve Evlatlık

Koruyucu aile ve evlatlık ilişkilerini SHÇEK düzenler. Bugüne değin koruyucu aile yanında bakılan çocuk sayısına bakacak olursak Türkiye’nin geleneklerine uygunluğu belirtilen koruyucu aile hizmeti beklendiği olması gerektiği kadar geliştirilememiştir. SHÇEK’ten parasal destek alarak koruyucu aile olan aile sayısı bugün, 1997 rakamlarıyla sadece 285’tir. Bu sayının 172’si aileye yapılan ödemeyle, geri kalan 113 ödemesiz, gönüllü olarak yürütülmektedir. En yüksek koruyucu aile sayısı 32 ile Ankara, 27 ile İzmir, 24 ile Istanbul ve 16 ile Hatay’dadır.

Koruyucu aile yanındaki çocuklar için SHÇEK tarafından ailelere belirli bir ödeme yapılır. Çocuklar için giyim eşyası dağıtılır. Koruyucu aile bireylerinin ve çocuğun sağlık masrafları SHÇEK tarafından ödenir.

SHÇEK tarafından koruyucu aile hizmetlerine belirli yıllarda harcanan paranın miktarı ise aşağıdadır.

Çizelge 4

1997 Yılında Koruyucu Aile İçin Yapılan Toplama Ödeme*

Okul öncesi yaşındaki çocuklar için 9.352.750 TL
İlköğretim okulu öğrencileri için 10.203.000 TL
Lise çağındaki çocuklar için 11.478.375 TL
Üniversite yaşı çocuklar için 12.753.750 TL

Koruyucu aileye ödenen miktar çocuğun özürlü olması durumunda % 50 ile % 100 arttırılır. Ödenecek paranın miktarı özrün derecesine göre değişir.

Gene bu miktarlar koruyucu aile yanına verilen çocuğun okula gitmersi durumunda okula gitme zamanlarında olmak üzere bir kat üstü olarak ödenir.

Yılda iki kez (Şubat ve Ağustos) çocukların giyim masrafları için bir kat üstü ödenir.

Evlatlık verme konusunda da hizmeti yürüten yetkili kuruluş SHÇEK’tir. 1998 yılı hesabıyla 177’si kız, 209’u erkek olmak üzere 386 çocuk evlatlık alınmıştır. 1999 yılında Mayıs ayına değin, 84 kız, 90 oğlan olmak üzere 174 çocuk evlatlık verilmiştir. Bekleme listesinde 2005 yılı itibariyle 1206 aile bekler görünmektedir. (Haziran 1997 itibariyle bu rakam 883 idi.) 1983 yılı itibariyle Türkiye’de toplam 5496 evlatlık çocuk verilmiş görünmektedir. (2641 kız (48 %), 2855 oğlan çocuğu (52 %)).

Yıllara göre evlatlık çocuk almak için SHÇEK’e başvuru yapan yerli ve yabancı aile sayısı ise aşağıda görüldüğü gibidir.

Çizelge 5

Evlatlık Çocuk İçin Başvuran Aile Sayısı (1992-1997*)

Yıl Türk Aile Yabancı Aile
1992 2
1993 59
1994 32 12
1995 31 8
1996 37 11
1997 15 5
1998   3
Total 176 39

1997 (Haziran’a değin)

Bu arada Türkiye’den evlatlık çocuk sahibi olmak isteyen yabancı aileler de vardır. Evlatlık için aracılık yapılan çocuk sayıları da aşağıdadır.

Çizelge 6

Yabancı Aileler İçin Evlatlık

Uluslararası Sosyal Hizmetler ile Ortak Çalışmalar (ISS – International Social Services)

SHÇEK “Uluslararası Sosyal Hizmetler” adlı uluslararası sivil toplum kuruluşuyla (International Social Services – ISS) birlikte çalışmayı çok uzun yıllardır sürdürmektedir*. Sosyal hizmeet alanlarında eğer bir yabancı kurum ya da kuruluş Türkiye’de bir aile ile iletişime geçmek durumundaysa bunu ISS ve SHÇEK aracılığıyla yapmaktadır. Örneğin, anne ve babası yurtdışında olan bir çocukla ilgili bir sorun varsa, bir yabancı aile Türkiye’den bir evlatlık almak istiyorsa, uluslararası boyutta parçalanmış bir aile ile çocuğunun birleştirilmesi sözkonusuysa SHÇEK ile ISS’nin birlikte çalışması gündeme gelir.

Çizelge 7

SHÇEK ile ISS Arasında Konu Olan Olguların Durumu

Yıl Yurtdışı Kaynaklı Dosya Sayısı Türkiye Kaynaklı Dosya Sayısı Kapanmamış Dosya Sayısı Kapatılmış Dosya Sayısı
1992 90 6 96 68
1993 92 4 96 70
1994 85 10 95 56
l995 69 10 79 19
1996 48 11 59 3
1997 33 3 36 2
Toplam 417 44 461 218

Not: 1992-1997 yılları arasında açılana ve hala tamamlanamayan dosya sayısı bugün için 243’tür.

Özellikle son on yılda uluslararası boyutu olan bu tür sorunlarla 70’li yıllara bakıma çok yoğun iletişim kalmamıştır. Dosya sayısı sürekli düşmektedir.Kurumlar arasında en yoğun trafik yurtdışına göçün ve aile sorunlarının yoğun yaşandığı 70’li yıllardır.*

SONUÇ

Tüm sosyal hizmetlerin en yaygın ve temel ayağını oluşturan kamusal sosyal hizmetler çok önemli boyutta SHÇEK tarafından düzenlenir, örgütlenir ve yürütülür. Kurum, sosyal alanda büyük rol taşır. Özellikle, deprem, doğal yıkımlar ya da savaş gibi konuların insan üzerine etkkilerinde sorun çözücü olarak devreye girer. Örneğin, Bosna ve Kosova’dan Türkiye’ye gelen/getirilen sığınmacılarla doğrudan ilgilenmiş, onları kurumlara yerleştirmiş, kamplarda kalanların bakımlarını ve insani sorunlarının çözümünü sağlamıştır. Sığınmacı kamplarında geçici olarak soyal çalışmacılar görev almışlardır.

Bugün Türkiye’de sosyal hizmet yükseköğretimi çok uzun yıllar kilitli kalmıştı. 1961 yılından sonra 1967 yılında kurulan ikinci sosyal hizmet yükseköğretim kurumu kapatılmıştı. Çok uzun yıllar soınra yeni bir oluşum Başkent Üniversitesinde ortaya çıktı; spsual hizmetler Bölümü kuruldu. Şu anda iki yükserköğretüm kurumu görev yapmaktadır. İlk urulan Sosyal Hizmetler Yükseokulundan mezunların toplam saıyısı bugün için 3000 dolayınadır. Bunların çalışma konumunda olanlarının önemli bir kısmı SHÇEK bünyesinde görev almıştır. Devlet memuru kimliğinde yapılan sosyal hizmet çalışmaları da bürokratik çerçeveyi aşamamaktdaır. SHÇEK’e bağlı kuruluşlarda görev alan sosyal çalışmacılar da çok büyük oranda meslek uygulamasından çok sosyal yöneticilik yaparak görevlerini sürdürmektedirler*.

Kamusal sosyal hizmetler sosyal hizmetlerin büyük ve ağırlıklı bölümünü kapsamaktaysa, kendi içinde de yeterli değildir. Sosyal devlete karşı bir ekonomi politikasının uygulandığı ve sosyal transferlerin bilinçli olarak enaza düşürüldüğü bir ülkede bundan daha fazlasını beklemek de doğru değğildir. Bir ülkede sosyal devletin ve bunun içinde sosyal hizmetlerin geliştirilmesi isteniyorsa öncelikle seçilen ekonomi politikasının buna uygun olması gerekmektedir. Uygun değilse varolan sosyal hizetlerin ve sosyal devletin bu boyutundan da daha ileriye gitmesini beklemek olanaksızdır.

Sözkonusu ekonomi politiğin adı parasalcı (monaterist) ekonomi politikasıdır. Bu poltika 24 Ocak 1980 yılında Hükumet politikası olarak uygulamaya konmuş (Demirel Hükumeti tarafından) ve uzun yıllar 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle askeri destekle yürütülmüştür. Biryandan, yüksek doğum oranına koşut olarak parasalcı ekonomi politikasının gereği olarak yaygınlaşan yoksulluk, gelir dağılımındaki uçurumun daha da büyümesi …. Öteyandan, sosyal devlete ve sosyal önlemlere karşı bir ekonomi politikası. Bu tıkanıklıktır. Resmi sosyal örgütler ve sosyal hizmetler bu arka planı değerlendirmeye katarsak çölde vaha görünümündedir.

Kaynakça

Devlet İstatistik Enstitüsü Yıllığı 1990 (Jahrbuch des Staatlichen Statistiksinstituts).

Hürriyet, 14.11.1998

Milliyet, 6.6.1999

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu (Das Gesetz der Anstalt für Soziale Dienste und Kinderbehütung). Nr: 2828, TC Resmi Gazete: 27.5.1983/18059

T.C. BAŞBAKANLIK SOSYAL HIZMETLER VE ÇOCUK ESIRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, 1999 Mali Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna Devlet Bakanı Hasan Gemici‘nin Sunuşu. Çoğaltım. (yılsız)

TOMANBAY, İlhan. Wie sozial ist die Türkei?, VWB – Verlag für Wissenschaft und Bildung, Berlin 1990

TOMANBAY, İlhan. “Vergleichendes: Zeitgleiche gleiche und andersartige sozialpädagogische und sozialarbeiterische Probleme in der heutigen Türkei”, in: BUCHKREMER, Hansjosef. Handbuch Sozialpädagogik, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, Darmstadt, 1995, s. 200-230

“Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu”, Nr: 2828, TC. Resmi Gazete: 27.5.1983/18059

“24.5.1983 Tarih ve 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununa Bir Ek Madde Eklenmesi Hakkında Kanun”, Nr: 3413, TC. Resmi Gazete: 2.3.1988/19742

*


* Istanbul (3), İzmir, Ankara, Adana.

* * Parasalcı ekonomi politikası bugün Türkiye’de halen kararlı bir biçimde uygulanmaktadır.

* Her çocuk ve aile için. Ayrıca: 50 Alman Markı‘nın TLolarak karşılığı ortalama 10.000.000 TL tutmaktadır (1997 Kuru). Bugünkü değeri 38 Alman Markı’dır. Günümüzde Türkiye’de işçi ve memurun aylık geliri ortalama 500 Alman Markı dolayındadır (100.000.000 TL).

* Türkiye ile ençok dosya alışverişşi olan ülke Almanya’dır ve ISS’nin Almanya ofisi Frankfurt am Main’dedir.

* SHÇEK ile ilgili istatistiklerin tamamı bizzat SHÇEK’ten alınmıştır.

* Almanca olarak Türkiye’deki sosyal hizmet ve sosyal çalışmalar hakkındabilgi alınmak istenirse şu kitaptaki ilgili makale karıştırılabilir: TOMANBAY, İlhan. “Vergleichendes: Zeitgleiche gleiche und andersartige sozialpädagogische und sozialarbeiterische Probleme in der heutigene Türkei„, in: BUCHKREMER, Hansjosef. Handbuch Sozialpädagogik, Wissenschaftliche Buchgesellschaft, Darmstadt, 1995, s. 200-230

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir